Scribbler İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Scribbler İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Scribbler İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Scribbler Nedir?


Scribbler, karalama yapmak anlamına gelen bir İngilizce kelime olarak kullanılır. Ayrıca Scribbler, bir robotik eğitim aracıdır.

Örnek Cümleler:


1. She was scribbling in her notebook during the lecture. (Ders sırasında defterine karalama yapıyordu.)
2. The walls were covered with scribbles and doodles. (Duvarlar karalamalar ve çizimlerle kaplıydı.)
3. The child was scribbling with crayons on the paper. (Çocuk kâğıt üzerinde boya kalemleriyle karalama yapıyordu.)
4. He scribbled a note and left it on the desk. (Bir not yazıp masanın üzerinde bıraktı.)
5. The journalist scribbled down the important details during the interview. (Gazeteci röportaj sırasında önemli detayları karalamaya yazdı.)
6. The artist was scribbling sketches for his next project. (Sanatçı bir sonraki projesi için eskizler karalamaktaydı.)
7. She quickly scribbled a grocery list before heading to the store. (Mağazaya gitmeden önce hızlıca bir market listesi karaladı.)
8. The student was scribbling notes in his textbook during class. (Öğrenci ders sırasında ders kitabına notlar karalamaktaydı.)
9. He scribbled his phone number on a piece of paper and handed it to her. (Telefon numarasını bir kağıda karalayıp ona verdi.)
10. The writer scribbled down ideas for her next novel. (Yazar bir sonraki romanı için fikirler karalamaktaydı.)
11. The toddler was happily scribbling with a marker on the coloring book. (Küçük çocuk boyama kitabında mutlu bir şekilde kalemiyle karalama yapıyordu.)
12. She scribbled a quick note to her colleague before heading out to lunch. (Öğle yemeğine çıkmadan önce meslektaşına hızlıca bir not yazdı.)
13. The teacher asked the students to scribble their thoughts and feelings about the lesson in their notebooks. (Öğretmen öğrencilerden ders hakkındaki düşüncelerini ve hissettiklerini defterlerine karalamalarını istedi.)
14. He scribbled a message on the sticky note and stuck it to the computer screen. (Yapışkanlı notun üzerine bir mesaj yazdı ve bilgisayar ekranına yapıştırdı.)
15. The graffiti artist scribbled his tag on the wall in bold letters. (Grafiti sanatçısı etiketini kalın harflerle duvara karaladı.)
16. She scribbled a reminder to herself on the palm of her hand. (Kendine bir hatırlatma notu elinin avucuna karaladı.)
17. The child scribbled

  1. The child scribbled all over the walls with a marker. (Çocuk marker ile duvarların her yerine karalama yaptı.)
  2. The poet scribbled down some lines of verse on a napkin at the café. (Şair kafede bir peçete üzerine bazı dörtlükler karalamaya yazdı.)
  3. The detective scribbled notes in his notebook while interviewing the witness. (Polis, şahidi sorgularken notlarını defterine karalamaktaydı.)
  4. She scribbled a love letter to her boyfriend on a piece of parchment. (Erkek arkadaşına pergament kağıdına bir aşk mektubu karaladı.)


1. Ders sırasında defterine karalama yapıyordu.
2. Duvarlar karalamalar ve çizimlerle kaplıydı.
3. Çocuk kâğıt üzerinde boya kalemleriyle karalama yapıyordu.
4. Bir not yazıp masanın üzerinde bıraktı.
5. Gazeteci röportaj sırasında önemli detayları karalamaya yazdı.
6. Sanatçı bir sonraki projesi için eskizler karalamaktaydı.
7. Mağazaya gitmeden önce hızlıca bir market listesi karaladı.
8. Öğrenci ders sırasında ders kitabına notlar karalamaktaydı.
9. Telefon numarasını bir kağıda karalayıp ona verdi.
10. Yazar bir sonraki romanı için fikirler karalamaktaydı.
11. Küçük çocuk boyama kitabında mutlu bir şekilde kalemiyle karalama yapıyordu.
12. Öğle yemeğine çıkmadan önce meslektaşına hızlıca bir not yazdı.
13. Öğretmen öğrencilerden ders hakkındaki düşüncelerini ve hissettiklerini defterlerine karalamalarını istedi.
14. Yapışkanlı notun üzerine bir mesaj yazdı ve bilgisayar ekranına yapıştırdı.
15. Grafiti sanatçısı etiketini kalın harflerle duvara karaladı.
16. Kendine bir hatırlatma notu elinin avucuna karaladı.
17. Çocuk marker ile duvarların her yerine karalama yaptı.
18. Şair kafede bir peçete üzerine bazı dörtlükler karalamaya yazdı.
19. Polis, şahidi sorgularken notlarını defterine karalamaktaydı.
20. Erkek arkadaşına pergament kağıdına bir aşk mektubu karaladı.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.