Screen İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Screen İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Screen Nedir?

Screen İngilizcede “ekran” anlamına gelir ve çeşitli cihazlarda kullanılan bir terimdir. Bilgisayar, telefon, televizyon, tablet gibi cihazların ekranlarına “screen” denir.

Örnek Cümleler:

  1. I always make sure to clean my computer screen regularly. (Ben her zaman bilgisayar ekranımı düzenli olarak temizlerim.)

  2. The movie was so big, it was shown on the biggest screen in the cinema. (Film o kadar büyüktü ki, sinemanın en büyük ekranında gösterildi.)

  3. He glanced at the screen to check the time. (Saatini kontrol etmek için ekrana göz attı.)

  4. I love the high-quality display on my new phone’s screen. (Yeni telefonumun ekranındaki yüksek kaliteli görüntüyü seviyorum.)

  5. The screen on my tablet cracked when I dropped it. (Tabletimin ekranı düştüğümde çatladı.)

  6. The football game was being shown on multiple screens in the sports bar. (Futbol maçı spor barda birden fazla ekranda gösteriliyordu.)

  7. I always wear blue light glasses when I’m staring at a screen for a long time. (Uzun süre ekranlara baktığımda her zaman mavi ışık gözlükleri takarım.)

  8. I need to adjust the brightness on my laptop screen. (Laptopumun ekranının parlaklığını ayarlamam gerekiyor.)

  9. The screen froze and I had to restart my computer. (Ekran dondu ve bilgisayarımı yeniden başlatmak zorunda kaldım.)

  10. I watched the video on the big screen at the movie theater. (Film televizyonunda büyük ekranda izledim.)

  11. The phone screen protector prevented the screen from cracking when I dropped my phone. (Telefon ekran koruyucu, telefonumu düşürdüğümde ekranın çatlamasını önledi.)

  12. He couldn’t take his eyes off the screen while playing the video game. (Video oyunu oynarken ekrandan gözlerini alamadı.)

  13. The news anchor read the headlines from the teleprompter screen. (Haber sunucusu, televizyon ekranındaki teleprompter’dan başlıkları okudu.)

  14. I always keep a microfiber cloth handy to clean my phone screen. (Telefon ekranımı temizlemek için her zaman bir mikrofiber bez bulundururum.)

  15. The projectionist adjusted the screen size for the movie. (Projektörist, film için ekran boyutunu ayarladı.)

  16. I couldn’t see anything on my computer screen because it was so dirty. (Ekran çok kirli olduğu için bilgisayar ekranımda hiçbir şey göremedim.)

  17. The touchscreen on my tablet is very responsive. (Tabletimdeki dokunmatik ekran çok duyarlı.)

  18. He kept refreshing the screen to see if the website had loaded yet. (Web sitesinin yüklendiğini görmek için ekranı sürekli yen

  1. The teacher used a projector to display the lesson on the screen. (Öğretmen, dersi ekranda göstermek için bir projektör kullandı.)

  2. The computer screen is the main interface for most software applications. (Bilgisayar ekranı, çoğu yazılım uygulaması için ana arayüzdür.)

Türkçe Karşılıklar:

  1. bilgisayar ekranı
  2. sinema ekranı
  3. ekran
  4. telefon ekranı
  5. tablet ekranı
  6. ekranlar
  7. ekranlara bakarken kullanılan gözlükler
  8. ekran parlaklığı
  9. ekran donması
  10. büyük ekran
  11. ekran koruyucu
  12. ekran
  13. televizyon ekranı
  14. mikrofiber bez
  15. ekran boyutu
  16. kirli ekran
  17. dokunmatik ekran
  18. ekran yenilemek
  19. projektör ekranı
  20. yazılım arayüzü

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.