Screech İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Screech İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Screech Nedir?

Screech, yüksek sesle ve keskin bir şekilde bağırmak veya bağırmak anlamına gelen bir fiildir.

Örnek Cümleler:

1. My little brother screeched when he saw the spider in his room. (Küçük kardeşim odasında örümceği görünce çığlık attı.)
2. The car screeched to a halt just in time to avoid hitting the pedestrian. (Araç, yayaya çarpmaktan kurtulmak için zamanında kısa bir frenleme yaptı.)
3. The brakes screeched as the bus came to a sudden stop. (Otobüs aniden durduğunda frenler çığlık çıkardı.)
4. The teacher screeched at the students for not paying attention in class. (Öğretmen sınıfta dikkat etmedikleri için öğrencilere bağırdı.)
5. The cat screeched when the dog chased it up the tree. (Köpek onu ağaca kadar kovaladığında kedi miyavlama sesleri çıkardı.)
6. The violinist screeched as she played the high note. (Keman sanatçısı yüksek notayı çalarken çığlık attı.)
7. The singer’s voice screeched when she tried to hit the high note. (Şarkıcının sesi yüksek notayı yakalamaya çalıştığında çığlık çıkardı.)
8. The brakes on the old car screeched loudly. (Eski arabada frenler yüksek sesle çığlık çıkardı.)
9. The baby screeched in excitement when she saw her favorite toy. (Bebek, favori oyuncaklarını gördüğünde heyecanla çığlık attı.)
10. The hawk screeched as it flew overhead. (Hawk, başının üstünde uçarken çığlık çıkardı.)
11. The children screeched with delight as they played on the swings. (Sallanan oyuncakta oynarken çocuklar sevinçle çığlık attılar.)
12. The monkey screeched loudly in the zoo. (Maymun hayvanat bahçesinde yüksek sesle çığlık çıkardı.)
13. The tires screeched as the car turned a sharp corner. (Araç keskin bir dönüş yaptığında lastikler çığlık çıkardı.)
14. The train screeched to a halt at the station. (Tren istasyonda durduğunda çığlık çıkardı.)
15. The birds screeched in the trees at dawn. (Kuşlar şafakta ağaçlarda çığlık çıkardı.)
16. The microphone screeched when the speaker got too close. (Mikrofon, konuşmacı çok yakın olduğunda çığlık çıkardı.)
17. The child screeched when she got a shot at the doctor’s office. (Çocuk, doktorun ofisinde bir iğne yaptığında çığlık attı.)
18. The brakes on the bike screeched as he braked suddenly. (Bisikletin frenleri ani frenleme yapın

19. The seagulls screeched as they fought over a piece of bread. (Martılar ekmek parçası için kavga ederken çığlık çıkardılar.)
20. The singer screeched the high notes in the rock concert. (Şarkıcı, rock konserinde yüksek notları çığlık çıkararak söyledi.)

(Hatırlatma: Türkçe karşılıklar koyuldu.)