Scope İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Scope İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Scope

Scope, Türkçe anlamı “kapsam” olan bir kelime olup, belirli bir alanı, sınırları ya da etki alanını ifade etmek için kullanılır.

1. The scope of this project is quite broad. (Bu projenin kapsamı oldukça geniştir.)
2. The scope of the investigation needs to be widened. (Araştırmanın kapsamı genişletilmelidir.)
3. The scope of the company’s operations has expanded. (Şirketin işletme kapsamı genişledi.)
4. The scope of the problem is beyond our control. (Sorunun kapsamı kontrolümüzün ötesindedir.)
5. The scope of the book covers a wide range of topics. (Kitabın kapsamı geniş bir konu yelpazesini kapsar.)
6. The scope of the law needs to be clarified. (Hukukun kapsamı açıklığa kavuşturulmalıdır.)
7. The scope of the meeting is to discuss the new project. (Toplantının kapsamı, yeni proje hakkında görüşmek içindir.)
8. The scope of the course is to provide an introduction to the subject. (Dersin kapsamı, konuya bir giriş sağlamaktır.)
9. The scope of the study is limited to a certain age group. (Çalışmanın kapsamı belli bir yaş grubuyla sınırlıdır.)
10. The scope of the article is to analyze the causes of the problem. (Makalenin kapsamı, sorunun nedenlerini analiz etmektir.)
11. The scope of the project is to develop a new software application. (Projenin kapsamı, yeni bir yazılım uygulaması geliştirmektir.)
12. The scope of the research is to investigate the effects of climate change. (Araştırmanın kapsamı, iklim değişikliğinin etkilerini incelemektir.)
13. The scope of the policy is to reduce carbon emissions. (Politikanın kapsamı, karbon salımlarını azaltmaktır.)
14. The scope of the study needs to be narrowed down. (Çalışmanın kapsamı daraltılmalıdır.)
15. The scope of the experiment is to test the hypothesis. (Deneyin kapsamı, hipotezi test etmektir.)
16. The scope of the conference is to discuss the latest developments in the field. (Konferansın kapsamı, alandaki en son gelişmeleri tartışmaktır.)
17. The scope of the course needs to be updated. (Dersin kapsamı güncellenmelidir.)
18. The scope of the project is too ambitious. (Projenin kapsamı çok iddialıdır.)
19. The scope of the study is limited by the available data. (Çalışmanın kapsamı, mevcut verilerle sınırlıdır.)
20. The scope of the investigation is confidential. (Araştırmanın kapsamı gizlidir.)

Additional Examples

21. The scope of the law applies to all citizens equally. (Hukukun kapsamı tüm vatandaşlara eşit şekilde uygulanır.)
22. The scope of the project is to create a marketing plan for the new product. (Projenin kapsamı, yeni ürün için bir pazarlama planı oluşturmaktır.)
23. The scope of the company’s vision is to become a global leader in the industry. (Şirketin vizyonunun kapsamı, sektörde küresel bir lider olmaktır.)
24. The scope of the policy needs to be communicated clearly to all stakeholders. (Politikanın kapsamı, tüm paydaşlara net bir şekilde iletilmelidir.)
25. The scope of the project is to build a new bridge over the river. (Projenin kapsamı, nehrin üzerine yeni bir köprü inşa etmektir.)
26. The scope of the experiment needs to be designed carefully to obtain accurate results. (Deneyin kapsamı, doğru sonuçlar elde etmek için dikkatli bir şekilde tasarlanmalıdır.)
27. The scope of the research is to explore the potential benefits of a new drug. (Araştırmanın kapsamı, yeni bir ilacın potansiyel faydalarını keşfetmektir.)
28. The scope of the project is to redesign the company’s website. (Projenin kapsamı, şirketin web sitesini yeniden tasarlamaktır.)
29. The scope of the study is to investigate the impact of social media on mental health. (Çalışmanın kapsamı, sosyal medyanın zihinsel sağlık üzerindeki etkisini araştırmaktır.)
30. The scope of the policy is to promote sustainable energy sources. (Politikanın kapsamı, sürdürülebilir enerji kaynaklarını teşvik etmektir.)