Schooner İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Schooner İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Schooner Nedir?

Schooner, genellikle iki direkli bir yelkenli gemi türüdür. Ana direği, arka direkten daha uzun olan bir gemidir.

Örnek Cümleler:

  1. The schooner sailed gracefully across the harbor. (Schooner limanın karşısındaki zarifçe yelken açtı.)
  2. The schooner was built in the 19th century. (Schooner 19. yüzyılda yapıldı.)
  3. The captain of the schooner was experienced in sailing. (Schooner’ın kaptanı yelken açmada deneyimliydi.)
  4. The schooner’s crew worked together to raise the sails. (Schooner’ın mürettebatı yelkenleri açmak için birlikte çalıştı.)
  5. The schooner was caught in a storm and had to anchor. (Schooner fırtınaya yakalandı ve demirlemek zorunda kaldı.)
  6. The schooner had a cargo of spices and silk. (Schooner’ın baharat ve ipek yüklü bir kargosu vardı.)
  7. The schooner’s hull was made of sturdy oak. (Schooner’ın gövdesi sağlam meşe ağacından yapılmıştı.)
  8. The schooner’s captain charted a course to the Caribbean. (Schooner’ın kaptanı Karayipler’e bir rota belirledi.)
  9. The schooner’s passengers enjoyed the scenic views. (Schooner’ın yolcuları manzaralı manzaraların tadını çıkardı.)
  10. The schooner was painted bright red and white. (Schooner parlak kırmızı ve beyaz renklerle boyanmıştı.)
  11. The schooner’s sails billowed in the wind. (Schooner’ın yelkenleri rüzgarla şişti.)
  12. The schooner was named after a famous explorer. (Schooner, ünlü bir kaşifin adını taşıyordu.)
  13. The schooner’s crew hoisted the anchor and set sail. (Schooner’ın mürettebatı demiri kaldırdı ve yelken açtı.)
  14. The schooner’s captain navigated the ship through the narrow channel. (Schooner’ın kaptanı gemiyi dar kanaldan yönetti.)
  15. The schooner’s cargo included rum and tobacco. (Schooner’ın kargosu arasında rom ve tütün vardı.)
  16. The schooner sailed into port with the sun setting behind it. (Schooner limana güneşin batışı arkasında yelken açarak girdi.)
  17. The schooner’s crew worked tirelessly to repair the damaged mast. (Schooner’ın mürettebatı hasar gören direği tamir etmek için yorulmadan çalıştı.)
  18. The schooner was a popular choice for trading expeditions. (Schooner ticaret seferleri için popüler bir tercihti.)
  19. The schooner’s passengers enjoyed a delicious seafood dinner. (Schooner’ın yolcuları lezzetli deniz ürünleri yemeğinin tadını çıkardı.)
    20
  1. The schooner’s captain ordered the crew to lower the sails as they approached the harbor. (Schooner’ın kaptanı, limana yaklaştıklarında mürettebata yelkenleri indirmelerini emretti.)

(Türkçe çevirileri parantez içinde verilmiştir.)

  1. The schooner sailed gracefully across the harbor. (Schooner limanın karşısındaki zarifçe yelken açtı.)
  2. The schooner was built in the 19th century. (Schooner 19. yüzyılda yapıldı.)
  3. The captain of the schooner was experienced in sailing. (Schooner’ın kaptanı yelken açmada deneyimliydi.)
  4. The schooner’s crew worked together to raise the sails. (Schooner’ın mürettebatı yelkenleri açmak için birlikte çalıştı.)
  5. The schooner was caught in a storm and had to anchor. (Schooner fırtınaya yakalandı ve demirlemek zorunda kaldı.)
  6. The schooner had a cargo of spices and silk. (Schooner’ın baharat ve ipek yüklü bir kargosu vardı.)
  7. The schooner’s hull was made of sturdy oak. (Schooner’ın gövdesi sağlam meşe ağacından yapılmıştı.)
  8. The schooner’s captain charted a course to the Caribbean. (Schooner’ın kaptanı Karayipler’e bir rota belirledi.)
  9. The schooner’s passengers enjoyed the scenic views. (Schooner’ın yolcuları manzaralı manzaraların tadını çıkardı.)
  10. The schooner was painted bright red and white. (Schooner parlak kırmızı ve beyaz renklerle boyanmıştı.)
  11. The schooner’s sails billowed in the wind. (Schooner’ın yelkenleri rüzgarla şişti.)
  12. The schooner was named after a famous explorer. (Schooner, ünlü bir kaşifin adını taşıyordu.)
  13. The schooner’s crew hoisted the anchor and set sail. (Schooner’ın mürettebatı demiri kaldırdı ve yelken açtı.)
  14. The schooner’s captain navigated the ship through the narrow channel. (Schooner’ın kaptanı gemiyi dar kanaldan yönetti.)
  15. The schooner’s cargo included rum and tobacco. (Schooner’ın kargosu arasında rom ve tütün vardı.)
  16. The schooner sailed into port with the sun setting behind it. (Schooner limana güneşin batışı arkasında yelken açarak girdi.)
  17. The schooner’s crew worked tirelessly to repair the damaged mast. (Schooner’ın mürettebatı hasar gören direği tamir etmek için yorulmadan çalıştı.)
  18. The schooner was a popular choice for trading expeditions. (Schooner ticaret seferleri için popüler bir tercihti.)
  19. The schooner’s passengers enjoyed a delicious seafood dinner. (Schooner’ın yolcuları lezzetli deniz ürünleri yemeğinin tad

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.