Sakla Samanı Gelir Zamanı Hikaye

Aşağıda sakla samanı gelir zamanı hikaye kısaca olarak ele alacağız.

Annem her zaman eşyalarını korur ve kollardı. Bendeki bu huyda annemden geçmiş olmalı. Özellikle kütüphane ile ilgili hiçbir şeyi atmaya kıyamıyorum. Bu nedenle sürekli arşiv kutusu alıyorum. Arşiv kutularını da gözümün önünden ayırmıyorum. Önemli bir haber olduğundan ertesi gün gazetelerin hepsini topluyorum. İnternet yaygın olmasına rağmen bu huyumdan vazgeçemiyorum.

Sakla samanı gelir zamanı diye diye, evi barkı matbuat yuvasına çevirmiştim. Bir gün bir makalede kaynak olarak kullanırım diye sakladığım evrakın da haddi hesabı yoktu. Bir de onları muhafaza etmek ayrı bir önem taşıyordu. Bütün belgeleri ayrıca ilgili alanlara göre tasnif ediyordum. Bu nedenle kütüphanede çok düzenliydi. Gerçten samana yazılı hakikatlerin zamanı bir gün geliyordu.

Sanki ben de bu atasözünü yaşıyordum. Saklıyordum, koruyordum ve sınıflandırıyordum. Zamanı geldiğinde de kullanıyordum. En ufak bilgilerin bile birçok kaynaktan teyit edilmesiyle kullanılması daha dikkat çekici oluyordu. Bilginin itibar görmesi böyle bir şeydi.

İnsanlar bilgiyi süsleyince itibar ediyordu. Bilginin bile süslüsü makbuldü. Bu nasıl bir hayat anlayışı bilemiyorum. Göze hitap etmek, akla hitap etmekten daha önemli görülüyor. Bilseler ki süslü bildiği bilgileri elde etmek için ne zahmetlere katlanarak tozlu raflarda dolaşıyoruz. Tozlu evrakların tozunu yutuyoruz. Yutkunuyoruz ama bilgiyi gizlemiyoruz.

Sakla Samanı Gelir Zamanı Hikaye Hakkında Yorumlarınızı Aşağıdan Hemen Yazabilirsiniz.

1 yorum

  1. Sakla samanı gelir zamanı atasözünü ilk duyduğumda herşeyi saklamaya başlamıştım. Boş şişeler, kırılmış oyuncak parçaları falan illa bir gün bir işe yarar diye ama annem böyle gereksiz şeyler değil atasözünün anlattığı şeyler demişti :)

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.