Reduction İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Reduction İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Reduction Nedir?

Reduction kelimesi, bir şeyin boyutunu, miktarını veya önemini azaltmak anlamına gelir. Bir şeyi daha küçük, daha az karmaşık veya daha basit hale getirmek için kullanılabilir.

Örnek cümleler:

1. I need to reduce the size of this file before sending it.
   (Tekrar iletmeden önce bu dosyanın boyutunu azaltmam gerekiyor.)

2. He tried to reduce the amount of sugar he consumed.
   (Tükettiği şeker miktarını azaltmaya çalıştı.)

3. The company plans to reduce their expenses by cutting jobs.
   (Şirket, işleri keserek harcamalarını azaltmayı planlıyor.)

4. The government is implementing policies to reduce pollution.
   (Hükümet, kirliliği azaltmak için politikalar uyguluyor.)

5. We need to reduce the number of errors in this report.
   (Bu raporda hataların sayısını azaltmamız gerekiyor.)

6. She has reduced her workload by delegating tasks to her assistant.
   (Asistanına görevleri devrederek iş yükünü azalttı.)

7. The chef reduced the sauce by simmering it on low heat.
   (Şef, sosu düşük ateşte kaynatarak azalttı.)

8. The team managed to reduce their travel expenses by carpooling.
   (Takım, arabayı paylaşarak seyahat masraflarını azaltmayı başardı.)

9. The therapist helped her client to reduce their stress levels.
   (Terapist, müşterisinin stres seviyelerini azaltmasına yardımcı oldu.)

10. He decided to reduce his workload by taking a break from work.
    (İşten ara vererek iş yükünü azaltmaya karar verdi.)

11. The company is looking to reduce their carbon footprint.
    (Şirket, karbon ayak izini azaltmaya çalışıyor.)

12. She reduced the amount of salt in her diet for health reasons.
    (Sağlık nedenleriyle diyetindeki tuz miktarını azalttı.)

13. The government is aiming to reduce unemployment rates.
    (Hükümet, işsizlik oranlarını azaltmayı hedefliyor.)

14. The teacher helped the student to reduce their anxiety about the exam.
    (Öğretmen, öğrencinin sınav kaygısını azaltmasına yardımcı oldu.)

15. He reduced the complexity of the project by breaking it down into smaller tasks.
    (Projenin karmaşıklığını, daha küçük görevlere bölerek azalttı.)

16. The doctor advised him to reduce his alcohol consumption.
    (Doktor, alkol tüketimini azaltmasını önerdi.)

17. The company is planning to reduce their energy usage by using solar panels.
    (Şirket, güneş panelleri kullanarak enerji tüketimini azaltmayı planlıyor.)

18. She managed to reduce her anxiety by practicing mindfulness.
    (Bilinçli farkındalık uygulayarak kaygısını azaltmayı başardı.)

19. The government is implementing measures to reduce crime rates.
    (Hükümet, suç oranlarını az

20. The athlete reduced their training schedule to avoid burnout.
    (Spora bağımlılık yaşamamak için sporcu antrenman programını azalttı.)

Reduction Kelimesinin Eş Anlamlıları:

• Decrease
• Diminish
• Lessen
• Minimize
• Cut down
• Shrink
• Condense
• Simplify
• Curtail
• Trim
• Downsize
• Abate
• Mitigate
• Subside
• Ease off
• Taper off
• Scale down
• Narrow down
• Streamline
• Concentrate