Reduce To İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Reduce To İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Reduce To İle İlgili Cümleler

Reduce To: Azaltmak, indirmek, düşürmek, eksiltmek.

1. I need to reduce my expenses this month. (Bu ay giderlerimi azaltmam gerekiyor.)
2. She always reduces the amount of sugar in her tea. (O, her zaman çayına koyması gereken şekeri azaltır.)
3. The company has decided to reduce its workforce. (Şirket, iş gücünü azaltmaya karar verdi.)
4. We need to reduce our carbon footprint to protect the environment. (Çevreyi korumak için karbon ayak izimizi azaltmamız gerekiyor.)
5. I am trying to reduce my meat consumption. (Et tüketimimi azaltmaya çalışıyorum.)
6. The teacher asked the students to reduce the noise level in the classroom. (Öğretmen, sınıftaki gürültü seviyesini azaltmalarını istedi.)
7. The new technology will help to reduce energy consumption. (Yeni teknoloji, enerji tüketimini azaltmaya yardımcı olacak.)
8. The government is planning to reduce taxes. (Hükümet, vergileri azaltmayı planlıyor.)
9. The doctor advised him to reduce his salt intake. (Doktor, tuz tüketimini azaltmasını önerdi.)
10. The restaurant has reduced the size of its portions. (Restoran, porsiyonlarının boyutunu azalttı.)
11. She managed to reduce her weight by exercising regularly. (Düzenli egzersiz yaparak kilosunu azaltmayı başardı.)
12. The company has reduced the price of its products. (Şirket, ürünlerinin fiyatını düşürdü.)
13. The government is trying to reduce the number of accidents on the roads. (Hükümet, yollardaki kazaların sayısını azaltmaya çalışıyor.)
14. The company has implemented a new system to reduce waste. (Şirket, atıkları azaltmak için yeni bir sistem uyguladı.)
15. He needs to reduce his workload to avoid burnout. (Yanması önlemek için iş yükünü azaltması gerekiyor.)
16. The company has reduced its reliance on fossil fuels. (Şirket, fosil yakıtlara olan bağımlılığını azalttı.)
17. The doctor advised her to reduce her alcohol intake. (Doktor, alkol tüketimini azaltmasını önerdi.)
18. The company has reduced the number of meetings to increase productivity. (Şirket, üretkenliği artırmak için toplantıların sayısını azalttı.)
19. The government has taken measures to reduce air pollution. (Hükümet, hava kirliliğini azaltmak için önlemler aldı.)
20. She wants to reduce the amount of plastic waste in her household

21. The company has reduced the use of paper by implementing a digital system. (Şirket, dijital bir sistem uygulayarak kağıt kullanımını azalttı.)
22. He is trying to reduce his stress levels by practicing mindfulness. (Akılcı farkındalık uygulayarak stres seviyesini azaltmaya çalışıyor.)
23. The government has set a goal to reduce greenhouse gas emissions by 30%. (Hükümet, sera gazı emisyonlarını %30 azaltma hedefi belirledi.)
24. The company has reduced the size of its packaging to decrease waste. (Şirket, atıkları azaltmak için ambalaj boyutunu küçülttü.)
25. She needs to reduce her screen time to improve her sleep quality. (Uyku kalitesini artırmak için ekran süresini azaltması gerekiyor.)
26. The school has reduced the number of students in each class to improve education quality. (Okul, eğitim kalitesini artırmak için her sınıftaki öğrenci sayısını azalttı.)
27. The government has reduced the number of hours employees can work in a week. (Hükümet, çalışanların haftada çalışabilecekleri saat sayısını azalttı.)
28. The restaurant has reduced the amount of oil used in its cooking. (Restoran, yemek pişirmede kullanılan yağ miktarını azalttı.)
29. She has reduced her social media usage to focus on her studies. (Çalışmalarına odaklanmak için sosyal medya kullanımını azalttı.)
30. The company has reduced the number of printed materials to decrease paper usage. (Şirket, kağıt kullanımını azaltmak için basılı materyallerin sayısını azalttı.)