Recreate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Recreate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Recreate

Türkçe anlamı: Tekrar oluşturmak, yeniden yapmak.

1. I need to recreate my presentation before the meeting tomorrow.

   (Yarınki toplantıdan önce sunumumu yeniden oluşturmam gerekiyor.)

2. She wanted to recreate her grandmother’s famous recipe.

   (Büyükannesinin meşhur tarifini yeniden yapmak istedi.)

3. The artist tried to recreate the scene from memory.

   (Sanatçı, hafızasından sahneyi yeniden oluşturmaya çalıştı.)

4. I like to recreate old family photos with my siblings.

   (Kardeşlerimle eski aile fotoğraflarını yeniden oluşturmayı seviyorum.)

5. The museum recreated a medieval village to give visitors an immersive experience.

   (Müze, ziyaretçilere sürükleyici bir deneyim sunmak için orta çağ köyünü yeniden oluşturdu.)

6. The company plans to recreate the classic video game with modern technology.

   (Şirket, modern teknoloji ile klasik video oyununu yeniden yapmayı planlıyor.)

7. She tried to recreate the hairstyle she saw in a magazine.

   (Bir dergide gördüğü saç stilini yeniden yapmaya çalıştı.)

8. The designer wants to recreate a vintage look with a modern twist.

   (Tasarımcı, modern bir dokunuşla eski bir görünüm oluşturmak istiyor.)

9. The museum exhibit attempts to recreate life in ancient Rome.

   (Müze sergisi, antik Roma’da yaşamı yeniden oluşturmaya çalışıyor.)

10. The software developer needs to recreate the bug to fix it.

    (Yazılım geliştiricisi, sorunu çözmek için hatayı yeniden oluşturması gerekiyor.)

11. The painter tried to recreate the colors of the sunset in her painting.

    (Resim sanatçısı, tablosunda günbatımının renklerini yeniden oluşturmaya çalıştı.)

12. He wants to recreate his childhood home in a model train set.

    (Çocukluk evini bir model tren setinde yeniden oluşturmak istiyor.)

13. The chef wants to recreate a famous dish from a different region.

    (Aşçı, farklı bir bölgeden meşhur bir yemeği yeniden yapmak istiyor.)

14. She plans to recreate her wedding bouquet for her 10th anniversary.

    (10. yıldön

    ümünde düğün buketini yeniden yapmayı planlıyor.)

15. The architect was able to recreate the historic building’s original design.

    (Mimar, tarihi binanın orijinal tasarımını yeniden oluşturmayı başardı.)

16. The movie director wants to recreate a famous battle scene from history.

    (Film yönetmeni, tarihten meşhur bir savaş sahnesini yeniden yapmak istiyor.)

17. The team is trying to recreate a chemical reaction in the lab.

    (Ekip, laboratuvarda bir kimyasal reaksiyonu yeniden oluşturmaya çalışıyor.)

18. The writer hopes to recreate the atmosphere of 1920s Paris in her novel.

    (Yazar, romanında 1920’ler Paris atmosferini yeniden oluşturmayı umuyor.)

19. The artist recreated the famous painting in his own unique style.

    (Sanatçı, meşhur tabloyu kendi benzersiz tarzında yeniden yaptı.)

20. The restaurant aims to recreate the flavors of traditional home cooking.

    (Restoran, geleneksel ev yemeklerinin lezzetlerini yeniden oluşturmayı hedefliyor.)