Reckon İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Reckon İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Reckon İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlamı: hesaplamak, düşünmek, sanmak

  1. I reckon it will rain tomorrow. (Sanıyorum yarın yağmur yağacak.)
  2. He reckons that he can finish the project by Friday. (O, projeyi Cuma gününe kadar bitirebileceğini düşünüyor.)
  3. She reckoned the cost of the trip before deciding to go. (Gitmeye karar vermeden önce seyahatin maliyetini hesapladı.)
  4. They reckon that the new restaurant in town is really good. (Yeni açılan restoranın gerçekten iyi olduğunu düşünüyorlar.)
  5. I reckon we should leave early to avoid traffic. (Trafiği önlemek için erken çıkmanın daha iyi olacağını düşünüyorum.)
  6. He reckons that he can run a mile in under five minutes. (Bir milin altında beş dakikada koşabileceğini sanıyor.)
  7. She reckoned that it would be better to apologize than to argue. (Tartışmak yerine özür dilemenin daha iyi olacağını düşündü.)
  8. They reckoned that the concert would start at 8 PM. (Konserin saat 8’de başlayacağını hesapladılar.)
  9. I reckon we’ll have to work overtime to finish the project on time. (Projeyi zamanında bitirmek için fazla mesai yapmamız gerektiğini düşünüyorum.)
  10. He reckons that he can fix the car himself. (Arabayı kendisinin tamir edebileceğini sanıyor.)
  11. She reckoned that the dress would look better in a different color. (Elbisenin farklı bir renkte daha iyi görüneceğini düşündü.)
  12. They reckoned that the movie would be too scary for kids. (Filmin çocuklar için çok korkutucu olacağını düşündüler.)
  13. I reckon we’ll need more supplies for the camping trip. (Kamp gezisi için daha fazla malzemeye ihtiyacımız olacağını düşünüyorum.)
  14. He reckons that he can beat me in a game of chess. (Bir satranç oyununda beni yenebileceğini sanıyor.)
  15. She reckoned that it would take about an hour to get to the airport. (Havaalanına gitmek için yaklaşık bir saat gerekeceğini düşündü.)
  16. They reckoned that the storm would pass by morning. (Fırtınanın sabaha kadar geçeceğini hesapladılar.)
  17. I reckon we should start looking for a new apartment. (Yeni bir daire aramaya başlamanın daha iyi olacağını düşünüyorum.)
  18. He reckons that he can finish the marathon in under three hours. (Maratonu üç saatten kısa sürede bitirebileceğini sanıyor.)
  19. She reckoned that the recipe would be better with more spices. (Tarifin daha fazla baharatla daha iyi olacağını düşündü
  1. They reckoned that the traffic would be heavy during rush hour. (İş çıkışı saatlerinde trafik yoğun olacağını hesapladılar.)

Türkçe Anlamları: hesaplamak, düşünmek, sanmak

Reckon, bir düşünce ya da fikir ifade etmek için kullanılan bir fiildir. Bu fiil, tahminde bulunmak, hesaplamak, sanmak anlamlarında kullanılır. Örneğin, “I reckon we should leave early to avoid traffic.” cümlesinde “reckon” fiili, trafikten kaçınmak için erken çıkmanın daha iyi bir fikir olduğunu ifade eder. Benzer şekilde, “He reckons that he can run a mile in under five minutes.” cümlesinde “reckon” fiili, bir milin altında beş dakikada koşabileceğine dair bir fikir ifade eder.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.