Reception İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Reception İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Reception Nedir?

Reception, “karşılama” veya “alma” anlamına gelen bir İngilizce kelime. Özellikle bir organizasyonun girişindeki karşılama ve yönlendirme bölümü için kullanılır. Örneğin, bir otelin resepsiyon bölümü, müşterilerin girişte karşılandığı ve odaların yönlendirildiği bölümdür.

Örnek Cümleler:

1. We went to the reception and asked for directions to the conference room. (Recepsiyona gittik ve konferans salonuna nasıl gideceğimizi sorduk.)
2. The receptionist greeted us with a warm smile. (Resepsiyonist bizi sıcak bir gülümsemeyle karşıladı.)
3. We had to wait a while at the reception before checking in. (Giriş yapmadan önce resepsiyonda biraz beklememiz gerekti.)
4. The reception area was beautifully decorated with fresh flowers. (Resepsiyon alanı taze çiçeklerle güzel bir şekilde dekore edilmişti.)
5. The receptionist handed us the room key and showed us to our suite. (Resepsiyonist bize oda anahtarını verdi ve süitimize kadar bizi götürdü.)
6. I have an appointment at the reception with the HR manager. (İK yöneticisiyle resepsiyonda randevum var.)
7. The receptionist was very helpful in arranging transportation for us. (Resepsiyonist bize ulaşım düzenlememizde çok yardımcı oldu.)
8. The reception area was buzzing with people waiting for their turn. (Resepsiyon alanı sırasını bekleyen insanlarla doluydu.)
9. The receptionist offered us complimentary drinks while we waited. (Beklerken resepsiyonist bize ücretsiz içecekler sundu.)
10. The receptionist politely informed us of the hotel’s policies. (Resepsiyonist bize otelin politikaları hakkında nazikçe bilgi verdi.)
11. We were pleasantly surprised to find a welcome basket in our room upon arrival. (Varışımızda odamızda bir karşılama sepeti bulduğumuzdan dolayı hoş bir sürpriz yaşadık.)
12. The receptionist directed us to the nearest restaurant for dinner. (Resepsiyonist bizi akşam yemeği için en yakın restorana yönlendirdi.)
13. We had to show our IDs at the reception before being allowed to enter the building. (Bina içine girmeden önce kimliklerimizi resepsiyonda göstermemiz gerekiyordu.)
14. The receptionist apologized for the delay and offered us a discount voucher for the spa. (Resepsiyonist gecikme için özür diledi ve bize spa için indirim kuponu sundu.)
15. The reception area was equipped with comfortable seating and a TV. (Resepsiyon alanı konforlu oturma yerleri ve bir TV ile donatılmıştı.)
16. We were impressed by the efficiency and friendliness of the reception staff.

17. The hotel’s reception area had a grand and luxurious feel to it. (Otelin resepsiyon alanı büyük ve lüks bir hissiyat yaratıyordu.)
18. The receptionist was able to provide us with a map and recommendations for local attractions. (Resepsiyonist bize bir harita ve yerel gezilecek yerler için önerilerde bulundu.)
19. The receptionist checked us out of the hotel and wished us a safe journey home. (Resepsiyonist bizi otelden çıkış yaparken kontrol etti ve güvenli bir yolculuk dileklerini iletti.)
20. The reception area was decorated for the holidays with festive lights and ornaments. (Resepsiyon alanı tatil dönemi için ışıklar ve süslerle dekore edilmişti.)

Türkçe Karşılıklar:

1. We went to the reception and asked for directions to the conference room. (Resepsiyona gittik ve konferans salonuna nasıl gideceğimizi sorduk.)
2. The receptionist greeted us with a warm smile. (Resepsiyonist bizi sıcak bir gülümsemeyle karşıladı.)
3. We had to wait a while at the reception before checking in. (Giriş yapmadan önce resepsiyonda biraz beklememiz gerekti.)
4. The reception area was beautifully decorated with fresh flowers. (Resepsiyon alanı taze çiçeklerle güzel bir şekilde dekore edilmişti.)
5. The receptionist handed us the room key and showed us to our suite. (Resepsiyonist bize oda anahtarını verdi ve süitimize kadar bizi götürdü.)
6. I have an appointment at the reception with the HR manager. (İK yöneticisiyle resepsiyonda randevum var.)
7. The receptionist was very helpful in arranging transportation for us. (Resepsiyonist bize ulaşım düzenlememizde çok yardımcı oldu.)
8. The reception area was buzzing with people waiting for their turn. (Resepsiyon alanı sırasını bekleyen insanlarla doluydu.)
9. The receptionist offered us complimentary drinks while we waited. (Beklerken resepsiyonist bize ücretsiz içecekler sundu.)
10. The receptionist politely informed us of the hotel’s policies. (Resepsiyonist bize otelin politikaları hakkında nazikçe bilgi verdi.)
11. We were pleasantly surprised to find a welcome basket in our room upon arrival. (Varışımızda odamızda bir karşılama sepeti bulduğumuzdan dolayı hoş bir sürpriz yaşadık.)
12. The receptionist directed us to the nearest restaurant for dinner. (Resepsiyonist bizi akşam yemeği için en yakın restorana yönlendirdi.)
13. We had to show our IDs at the reception before being allowed to enter the building. (Bina içine girmeden önce kimliklerimizi resepsiyonda göstermemiz gerekiyordu.)
14. The receptionist apologized for the delay and offered us a discount voucher for the spa. (Resepsiyonist gecikme için