Predator İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Predator İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Predator

Predator, Türkçe karşılığı “avcı” olan İngilizce bir kelime olarak kullanılır. Genellikle bir yaratığın ya da bir kişinin avlanmasına veya takip edilmesine atıfta bulunmak için kullanılır. Ayrıca, askeri veya siyasi operasyonlarda kullanılan bir terim olarak da kullanılabilir.

İşte bazı örnek cümleler:

  1. The predator stalked its prey silently through the forest. (Avcı sessizce orman boyunca avını izledi.)
  2. The cheetah is a skilled predator that can run up to 70 miles per hour. (Çita, saatte 70 mil hıza kadar koşabilen yetenekli bir avcıdır.)
  3. The shark is a fierce predator that dominates the ocean. (Köpekbalığı, okyanusu egemenliği altına alan şiddetli bir avcıdır.)
  4. The lion is known as the king of the predators. (Aslan, avcıların kralı olarak bilinir.)
  5. The predator pounced on its prey and quickly devoured it. (Avcı, avına atlayarak hızla yedi.)
  6. The military used drones to hunt down the enemy predator. (Askeri, düşman avcısını avlamak için insansız hava araçları kullandı.)
  7. The predator waited patiently for its prey to come closer. (Avcı, avının daha yakınlaşması için sabırla bekledi.)
  8. The hunter became the prey when he stumbled upon a predator in the woods. (Avcı, ormanda bir avcıya rastladığında av olmuştur.)
  9. The predator’s keen sense of smell helped it track down its prey. (Avcının keskin koku alma duyusu, avını izlemesine yardımcı oldu.)
  10. The crocodile is a stealthy predator that waits for its prey to come close. (Timsah, yakınlaşmasını beklediği sessiz bir avcıdır.)
  11. The predator’s eyes glinted in the moonlight as it watched its prey. (Avcının gözleri, avını izlerken ay ışığında parladı.)
  12. The predator’s claws were sharp and deadly. (Avcının pençeleri keskin ve ölümcüldü.)
  13. The predator moved quickly and silently through the jungle. (Avcı, orman içinde hızlı ve sessizce hareket etti.)
  14. The spider is a predator that catches insects in its web. (Örümcek, ağında böcekleri avlayan bir avcıdır.)
  15. The predator circled its prey, waiting for the perfect moment to strike. (Avcı, avını çevreledi, doğru anı bekledi.)
  16. The predator’s sharp teeth were stained with blood from its previous kill. (Avcının keskin dişleri, önceki öldürmesinden kanla lekelenmişti.)
  17. The predator’s agility and strength made it a formidable opponent. (Avcının çevikliği ve gücü, onu ciddi bir rakip haline getirdi.)
  18. The

predator’s camouflage allowed it to blend into its surroundings and remain hidden from its prey. (Avcının kamuflajı, çevresine karışmasına ve avından gizlenmesine olanak tanıdı.)
19. The predator’s roar echoed through the jungle, causing its prey to flee in fear. (Avcının kükremesi, ormanda yankılandı ve avını korkudan kaçırdı.)

  1. The predator’s hunger drove it to pursue its prey relentlessly. (Avcının açlığı, onu acımasızca avını takip etmeye zorladı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.