Porter İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Porter İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Porter Nedir?

Porter, özellikle İngiltere ve İrlanda’da üretilen koyu renkli ve kavrulmuş maltın kullanıldığı bir bira türüdür. Ayrıca, taşıyıcı anlamına da gelmektedir.

Örnek Cümleler:

  1. The pub only serves porter and stout. (Bu pub sadece porter ve stout servis eder.)
  2. She ordered a pint of porter at the bar. (O, barda bir bardak porter sipariş etti.)
  3. He brewed his own porter using a traditional recipe. (O, geleneksel bir tarif kullanarak kendi porter’ını kendisi yaptı.)
  4. The porter carried the luggage to the hotel room. (Portör, bagajları otel odasına taşıdı.)
  5. We hired a porter to help us with our bags. (Çantalarımızı taşımak için bir taşıyıcı kiraladık.)
  6. The hotel porter greeted us at the entrance. (Otel portieri bizi girişte karşıladı.)
  7. She worked as a porter in a hospital. (O, bir hastanede portör olarak çalıştı.)
  8. The porter loaded the crates onto the truck. (Taşıyıcı kasaları kamyonete yükledi.)
  9. The train porter helped passengers with their luggage. (Tren portörü yolcuların bagajlarına yardım etti.)
  10. The porter was responsible for keeping the station clean. (Portör, istasyonu temiz tutmakla sorumluydu.)
  11. He tipped the porter for his excellent service. (Mükemmel hizmeti için portöre bahşiş verdi.)
  12. The porter’s uniform was a dark blue jacket and trousers. (Portörün üniforması koyu mavi bir ceket ve pantolondan oluşuyordu.)
  13. The porter wheeled the trolley full of luggage to the room. (Portör, bagajlarla dolu arabayı odaya kadar itti.)
  14. The hotel porter arranged a taxi for us. (Otel portieri bizim için bir taksi ayarladı.)
  15. The porter was a strong man and lifted the heavy boxes easily. (Portör güçlü bir adamdı ve ağır kutuları kolayca kaldırdı.)
  16. The porter showed us to our seats on the train. (Portör, trendeki koltuklarımıza götürdü bizi.)
  17. The porter stacked the bags neatly in the luggage compartment. (Portör, çantaları bagaj bölmesinde düzgün

    bir şekilde yığdı.)

  18. The porter pushed the cart through the busy airport. (Portör, yoğun havalimanında arabayı itti.)
  19. The porter helped the elderly woman with her bags. (Portör, yaşlı kadına çantalarında yardım etti.)
  20. The porter put a “Do Not Disturb” sign on the hotel room door. (Portör, otel odası kapısına “Rahatsız Etmeyin” işareti koydu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.