Point Of View İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Point of View Nedir?
Point of View (POV) genel olarak bir hikayenin anlatıcısının bakış açısını ifade eder. Bu, birinci, ikinci ya da üçüncü şahıs bakış açısına göre değişebilir.
Örnek Cümleler:
- First person point of view allows the reader to experience the story through the protagonist’s eyes. (Birinci kişi bakış açısı, okuyucunun hikayeyi kahramanın gözleriyle deneyimlemesine olanak tanır.)
- In my point of view, the government should invest more in education. (Benim bakış açımdan, hükümet eğitime daha fazla yatırım yapmalı.)
- Second person point of view is not often used in literature, but it can be effective in creating an immersive experience for the reader. (İkinci kişi bakış açısı edebiyatta sıklıkla kullanılmaz, ancak okuyucu için etkileyici bir deneyim yaratmada etkili olabilir.)
- From his point of view, the decision to sell the company was the right one. (Onun bakış açısından, şirketi satma kararı doğruydu.)
- Third person limited point of view allows the author to explore the thoughts and feelings of one character while maintaining some distance from the others. (Sınırlı üçüncü kişi bakış açısı, yazarın diğer karakterlerden bazı mesafeyi koruyarak bir karakterin düşüncelerini ve duygularını keşfetmesine olanak tanır.)
- It’s my point of view that music is the universal language. (Benim bakış açıma göre, müzik evrensel bir dildir.)
- Third person omniscient point of view allows the author to know the thoughts and feelings of all the characters in the story. (Her karakterin düşüncelerini ve duygularını bilmesine izin veren kapsayıcı üçüncü kişi bakış açısı.)
- From a historical point of view, the Industrial Revolution was a turning point in human history. (Tarihsel bir bakış açısından, Sanayi Devrimi insanlık tarihinde bir dönüm noktasıydı.)
- Third person objective point of view only presents the facts of the story without delving into the characters’ thoughts or feelings. (Nesnel üçüncü kişi bakış açısı, karakterlerin düşüncelerine ya da duygularına girmeden sadece hikayenin gerçeklerini sunar.)
- In my point of view, the company’s decision to merge with a competitor was a mistake. (Benim bakış açımdan,
- First person point of view can be very effective in creating a sense of intimacy between the protagonist and the reader. (Birinci kişi bakış açısı, kahraman ile okuyucu arasında samimiyet hissi yaratmada çok etkili olabilir.)
- From her point of view, the party was a disaster. (Onun bakış açısından, parti bir felaketti.)
- Second person point of view is often used in instructional writing, such as recipes or how-to guides. (İkinci kişi bakış açısı, tarifler veya nasıl yapılır kılavuzları gibi öğretici yazılarda sıklıkla kullanılır.)
- From a philosophical point of view, the nature of reality is a complex and multifaceted question. (Felsefi bir bakış açısından, gerçekliğin doğası karmaşık ve çok yönlü bir sorudur.)
- Third person limited point of view can create tension and suspense by withholding information from the reader. (Sınırlı üçüncü kişi bakış açısı, okuyucudan bilgi saklayarak gerilim ve heyecan yaratabilir.)
- It’s my point of view that art should challenge our preconceptions and push us out of our comfort zones. (Benim bakış açıma göre, sanat önyargılarımıza meydan okumalı ve bizi konfor alanımızın dışına itmeli.)
- Third person omniscient point of view can provide a sense of the larger picture of the story, allowing the reader to understand the motivations of all the characters. (Kapsayıcı üçüncü kişi bakış açısı, hikayenin daha geniş resmini sunarak okuyucunun tüm karakterlerin motivasyonlarını anlamasına olanak tanıyabilir.)
- From a scientific point of view, the study of the brain is one of the most fascinating areas of research. (Bir bilimsel bakış açısından, beyin çalışmaları araştırmanın en ilginç alanlarından biridir.)
- Third person objective point of view can create a sense of detachment from the story, allowing the reader to draw their own conclusions. (Nesnel üçüncü kişi bakış açısı, okuyucunun kendi sonuçlarını çıkarmasına izin vererek hikayeden ayrılmışlık hissi yaratabilir.)
- From his point of view, the journey was worth it, even if the destination wasn’t what he expected. (Onun bakış açısından, varış noktası beklentilerine uymasa bile, yolculuk buna değerdi.)
Hemen Yorum Yaz