Pencil İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pencil İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Pencil

Pencil, İngilizcede “kurşun kalem” anlamına gelir. Genellikle yazma veya çizme amaçlı kullanılır.

Örnek cümleler:

1. I always carry a pencil with me in case I need to take notes. (Her zaman not almak için yanımda bir kurşun kalem taşırım.)
2. The artist used a pencil to sketch the outline of the portrait. (Sanatçı portrenin taslağını çizmek için bir kurşun kalem kullandı.)
3. The teacher handed out pencils to the students for the test. (Öğretmen sınava giren öğrencilere kurşun kalem dağıttı.)
4. She sharpened her pencil before beginning to write. (Yazmaya başlamadan önce kalemini bileme yaptı.)
5. The engineer used a pencil to make calculations for the design. (Mühendis tasarım için hesaplamalar yapmak için bir kurşun kalem kullandı.)
6. I prefer using a pencil over a pen because I can easily erase mistakes. (Hataları kolayca silebildiğim için kalem yerine kurşun kalem kullanmayı tercih ederim.)
7. The drawing was done entirely in pencil. (Çizim tamamen kurşun kalem ile yapıldı.)
8. She absentmindedly chewed on her pencil while thinking. (Düşünürken dalgınca kalemini çiğnedi.)
9. He carefully shaded the drawing with his pencil. (Dikkatlice gölgeleme yaparak çizimini kalemle tamamladı.)
10. The teacher marked the incorrect answers with a red pencil. (Öğretmen yanlış cevapları kırmızı bir kalemle işaretledi.)
11. She wrote her name in bold letters with a black pencil. (Adını kalın harflerle siyah bir kalemle yazdı.)
12. The carpenter used a pencil to mark where he needed to cut the wood. (Marangoz ahşabı nerede kesmesi gerektiğini işaretlemek için bir kalem kullandı.)
13. She absentmindedly twirled her pencil in her hand. (Dalgınca kalemini elinde çevirdi.)
14. He accidentally dropped his pencil on the floor. (Kalemini yanlışlıkla yere düşürdü.)
15. She pressed down hard on the pencil to make the writing darker. (Yazıyı koyu hale getirmek için kaleme sert bastı.)
16. The student absentmindedly tapped his pencil on the desk. (Öğrenci dalgınca kalemini masaya tıklattı.)
17. The artist used a pencil eraser to correct mistakes in the drawing. (Sanatçı çizimdeki hataları düzeltmek için bir kalem silgisi kullandı.)
18. She bought a set of colored pencils for her art project. (Sanat projesi için bir set renkli kalem satın aldı.)
19. The writer nervously twirled his pencil while waiting for inspiration. (Yazar ilham beklerken sinirli bir şekilde kalemini çevirdi.)
20. He absentmindedly scribbled

on the paper with his pencil during the meeting. (Toplantı sırasında dalgınca kalemiyle kağıda çizikler attı.)