Osmanlı Devletinde Askeri Yapı Kısaca

Osmanlı-Ordusu

Osmanlı Devletinde Askeri Yapı Kısaca Bilgi

Osmanlı Devleti’nin sınırlarının kalıcı ve hızlı olarak genişlemesinde askerî teşkilat önemli rol oynamıştır.

Osman Gazi Söğüt’e yerleştiğinde ilk fetihleri gönüllü askerler ile yapmıştır. Orhan Bey zamanında ise yaya ve müsellem adıyla ilk düzenli ordu kurulmuştur. Ancak fetihlerin devamlılığı ve toprakların güvenliği için daha çok askere ihtiyaç vardı.

Osmanlı Devleti’nin asker ihtiyacını karşılamak için bulduğu çözümleri iki Osmanlı askerinin anlatımıyla inceleyelim.

“Ben Kapıkulu Ocağı’nda görevli bir yeniçeri askeriyim. Üç ayda bir ulufe adı verilen maaş alırız. Savaş zamanı orduya katılır, savaş dışında başkentin güvenliğini sağlarız. Balkanlarda yaşayan gayrimüslim bir ailenin çocuğu idim. Köyümüze gelen askerler tarafından ailemin rızasıyla köyden alınarak Anadolu’da bir Türk ailenin yanına yerleştirildim. Daha sonra başkente gelerek Acemi Ocağı’nda askerlik eğitimi aldım. Buna ‘Devşirme Sistemi’ denir. Devletten aldığım maaşla iyi bir birikim yaptım. Seneye emekli oluyorum. Askerlik süresince başka bir işle uğraşmamız ve evlenmemiz yasaktır.”

“Bizler başkent dışında yaşayan askerleriz. Osmanlı ordusunun en kalabalık gücünü bizler oluşturuyoruz. Devlet bize doğrudan maaş vermez. Bize bakmakla yükümlü tuttuğu kişilere tımar ismi verilen dirlik toprağı verir. Tımar sahipleri elde ettiği gelirin bir kısmı ile bizim bütün masraflarımızı karşılar. Savaş zamanı hızla orduya katılırız. Barış zamanı ise atlarımızla savaş talimi yapar ve ihtiyaçlarımızı karşılayan tımar sahibinin topraklarındaki üretimi denetleriz. Aynı zamanda bulunduğumuz bölgenin güvenliğini de sağlarız. Hem tımar topraklarında yaşadığımız hem de atlı askerler olduğumuz için bize Tımarlı Sipahiler denir.”

1 yorum

ezgi için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.