Orhan Pamuk Benim Adım Kırmızı Romanı ve Tahlili

Orhan Pamuk’un sevilen romanı Benim Adım Kırmızı ve Orhan Pamuk’un , Cevdet Bey ve Oğullan ile başlayan romancılık serüveninden sonraki önemli romanı Benim Adım Kırmızı’dır. Sanatçı ve felsefeci yolda olan adamdır denir öteden beri , Orhan Pamuk da romancılık vadisinde gittikçe derinleşen bir perspektif takip etmektedir. Orhan Pamuk’un postmodern romanlarının ikincisi olarak yorumlanabilir bu roman. Kara Kitap ve Benim Adım Kırmızı romancının başının renklerle dertte olduğunu gösterir. Renkler çok anlamlı ve çok yoruma açık kitapların ismi olagelmiştir öteden beri . Stendhal’in Kırmızı ve Siyah’ı , Halit Ziya’nın Mai ve Siyah’ı gibi . Bu iki romanda renkler roman kahramanlarının Jülyen ve Ahmet Cemil’in hayat görüşlerini ve dünya anlayışlarını ifade eder. Kırmızı isteği değil ihtirası , aşırı isteği ifade eder. Aşırı istek ve ihtiras çok zaman ihtiyatsızlığı getirir bu romanda. İhtiyatsızlık da felaketi, Jülyen ihtirasının yüzünden itidalini yitirir ve itidalin bittiği noktadan gerçeğin siyah zeminine düşer. Mavi ise romantik istekleri ifade eder, romantik istekler de realiteyi göz ardı eder, bu yüzden Ahmet Cemil de romantik isteklerinin tümseğinden gerçeğin zeminine düşer. İki kahraman da gerçeğe varırlar ama , Jülyen gerçeği ancak ölümle anlar. Ahmet Cemil ise Jülyen kadar yürekli değildir, o gerçeği Yemen’e kaymakam olarak tayin edilince anlar.

kitap

Orhan Pamuk Benim Adım Kırmızı Romanı Psikolojik Çözümlemesi :

Benim Adım Kırmızı’nın sonu ile Kırmızı ve Siyah’ın, Mai ve Siyah’ın sonları arasında bir mukayese yapabiliriz. Mai ve Siyah ile Kırmızı ve Siyah’da kahramanlar romanın sonunda kaybederler. Jülyen idam edilir, Ahmet Cemil ise ölmez, İstanbul’da yaşamayı da kendine yediremez, çünkü dünya görüşü ve hayatı algılama tarzı gerçeğe yenik düşmüştür. Benim Adım Kırmızı’nın iki tane sonucu vardır. Biri nakkaşların aralarındaki kavganın sonu, diğeri Karanın Şekure ile olan aşklarının , hayat anlayışlarının sonudur. Romanın sonunda nakkaşlar yeni bir resim anlayışına perspektife yenik düşmüşlerdir, Enişte kitabını bitirememiştir. Nakkaşların sanatının nerede karar kılacağı belli olmamıştır, bir kapalılık müphemlik sonuca hakimdir. Şekure ile Kara bir oranda kavgalarında galip gelmişlerdir ama, Kara devamlı buruk ve kısmen yenik bir adam olarak hayatını devam ettirmiştir. Üç romanın da sonu karadır, belki Benim Adım Kırmızı’nın karası biraz açık karadır. Romanda aşkı ve ihtirası yani kırmızıyı temsil eden Şekure’dir. O Jülyen gibi hesapsızlıktan kaybetmemiş , işini hesapladığı şekilde sonuçlandırmıştır. Babasını kaybetmesi ve babasının kitabının bitirilememesine rağmen. Zeytin ismi ile de siyah arasında bir bağlantı vardır. Çünkü zeytinin rengi kira veya siyahtır. Zeytin romanın sonunda öldürülmüştür Bir mağlubiyeti, bir sonuç alınamayan ihtirası temsil etmiştir ve hesapsız ihtirası yüzünden öldürmüş ve öldürülmüştür. O da biraz Kırmızı ve Siyah’ın Jülyen’ine benzer.

Yazar da eserinin adı üzerine düşünür. Eserinin adım akılcı bulur. ” Kitabın adının bu olmasının akılcı sebepleri var. 1-) Kitapta tıpkı Sessiz Ev’de olduğu gibi kahramanlar birinci tekil şahısla konuşuyorlar. Her şey konuşuyor, yalnız kahramanlar değil, eşyalar da. Benim Adım Kırmızı cümlesinde bu eda var. 2 -) Kitabın , renklerle görme zevkiyle ilgili olduğu hissediliyor.

Orhan Pamuk Benim Adım Kırmızı’ın adını nasıl bulduğunu şöyle ifade ediyor: “Kitaplarımın adım kolay bulamam. Kitabın bitmesine doğru Benim Adım kırmızı aklıma gelir gelmez çok beğenmemiştim. Sonradan vazgeçtiğim, bir dönem acaba olsun mu, dediğim, kitabın ilk adı İlk Resimde Aşk idi. İlk bakışta aşk başlığı ile Hüsrev ile Şirin’de yer alan resme bakıp aşık olmak temasına giriyordum.”

Kara kitapta renklerin serüveni çok farklı bir düzeyde cereyan eder, romanı sonuna kadar kara hiç beyazlaşmaz, postmodernizmin müphemiyeti hem vaka örgüsünde hem de siyahın kapalılığında devam edip gider. Vaka kara bulutlarla kaplı semada uçmakta olan bir jetin bazan kara perdeyi yırtıp göründüğü gibi görünür. Benim Adım Kırmızı’ da kırmızı ve karanın serüveninin ne olduğunu analitik okumamızda izleyeceğiz. Tarihte büyük romanlar ve büyük kitaplar her zaman bir yorumcuya ihtiyaç duymuştur. Çünkü bütün insanlar onlardaki çok anlamlılığı çözecek hazırlıkta olamamıştır.

Romanda renkler özellikle kara ve karanlık üzerine doğu dünyasının bakış açılarına dayanan örnekler ve yorumlar nakledilir. Benim Adım Kırmızı, romanı renklerle ilgili isimlendirmesinden dolayı batıda ve bizde bazı renklerle isimlendirilmiş romanları çağrıştırır. Ama Orhan Pamuk ısrarla kitabını batılı bir esere değil Hüsrev ile Şirin’e bağlar.

derszamani.net

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.