One-Reeler İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

One-Reeler İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

One-Reeler Nedir?


One-Reeler, sinema endüstrisinde kullanılan bir terimdir ve bir film için süre sınırlaması anlamına gelir. Bu terim, bir film için en fazla 10 dakika süre belirlenmesini ifade eder.

Örnek cümleler:

  1. The film festival only accepts one-reelers that are less than 10 minutes long. (Film festivali sadece 10 dakikadan kısa olan one-reelerları kabul ediyor.)
  2. The director’s one-reeler was a huge success at the Cannes Film Festival. (Yönetmenin one-reeler filmi Cannes Film Festivali’nde büyük bir başarı elde etti.)
  3. The student’s one-reeler was praised for its unique storytelling style. (Öğrencinin one-reeler filmi benzersiz anlatım tarzı nedeniyle övüldü.)
  4. The production company decided to make a one-reeler to showcase their new camera technology. (Prodüksiyon şirketi, yeni kamera teknolojilerini sergilemek için bir one-reeler yapmaya karar verdi.)
  5. The short film competition only allows one-reelers to be submitted. (Kısa film yarışması sadece one-reelerların gönderilmesine izin veriyor.)
  6. The one-reeler was shot entirely in black and white to create a nostalgic effect. (One-reeler tamamen siyah-beyaz olarak çekildi ve nostaljik bir etki yaratmak için kullanıldı.)
  7. The actress was excited to star in her first one-reeler. (Oyuncu ilk one-reeler filminde rol almaktan heyecanlıydı.)
  8. The director’s one-reeler focused on the theme of family and relationships. (Yönetmenin one-reeler filmi, aile ve ilişkiler temasına odaklandı.)
  9. The one-reeler was shown before the main feature film. (One-reeler, ana film öncesinde gösterildi.)
  10. The one-reeler won the award for Best Short Film at the Sundance Film Festival. (One-reeler, Sundance Film Festivali’nde En İyi Kısa Film ödülünü kazandı.)
  11. The actress had to memorize her lines quickly because they were shooting a one-reeler in one day. (Oyuncu, bir günde one-reeler çekildiği için repliklerini hızlıca ezberlemek zorunda kaldı.)
  12. The one-reeler was screened at the local cinema as part of the film club’s monthly event. (One-reeler, film kulübünün aylık etkinliğinin bir parçası olarak yerel sinemada gösterildi.)
  13. The one-reeler had a surprise ending that left the audience in shock. (One-reeler, izleyicileri şok eden sürpriz bir sona sahipti.)
  14. The director used experimental camera techniques in his one-reeler. (Yönetmen one-reeler filminde deneysel kamera teknikleri kullandı.)
  15. The one-reeler was based on a true story that happened in the director’s hometown. (One-reeler, yönetmenin doğduğu şehirde yaşanan gerçek bir hikay
  1. The production team had to work efficiently to shoot the one-reeler within the time limit. (Prodüksiyon ekibi, zaman sınırı içinde one-reeler’ı çekmek için verimli bir şekilde çalışmak zorunda kaldı.)
  2. The one-reeler was praised for its creative use of sound effects. (One-reeler, ses efektlerinin yaratıcı kullanımı nedeniyle övüldü.)
  3. The director’s one-reeler was inspired by a classic silent film. (Yönetmenin one-reeler filmi, klasik sessiz film tarafından ilham alındı.)
  4. The actress had to perform her own stunts in the action-packed one-reeler. (Oyuncu, aksiyon dolu one-reeler’da kendi dublörlüğünü yapmak zorunda kaldı.)
  5. The one-reeler was screened at film festivals around the world and gained critical acclaim. (One-reeler, dünya çapındaki film festivallerinde gösterildi ve eleştirel övgüler aldı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.