
Nit-Picking İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Nit-Picking İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Nit-picking, bir şeyin en küçük ayrıntısına kadar eleştirilmesi veya incelenmesi anlamına gelir. İşte, nit-picking kelimesini İngilizce cümle içinde kullanmanız için 20 örnek:
- She is always nit-picking about my clothes. (O, sürekli benim kıyafetlerim hakkında en küçük ayrıntıları bile eleştiriyor.)
- I can’t stand his nit-picking attitude. (Onun detaycı tavırlarını kaldıramıyorum.)
- Stop nit-picking and just enjoy the movie. (Detaylara takılma ve sadece filmi keyifle izle.)
- His nit-picking has made the project take longer. (Detaylarıyla uğraşması proje sürecini uzattı.)
- My boss is always nit-picking my work. (Patronum işimi sürekli en küçük ayrıntısına kadar eleştiriyor.)
- We spent hours nit-picking the presentation. (Sunumun her detayını saatlerce inceledik.)
- Don’t waste time nit-picking over small issues. (Küçük konularda detaylara takılıp zaman kaybetme.)
- She was nit-picking every little thing I said. (Söylediğim her küçük şeyi eleştiriyordu.)
- His nit-picking made me doubt my own work. (Detaylarla uğraşması benim kendi işime olan güvenimi sarsıyor.)
- I hate it when she starts nit-picking my cooking. (Yemeklerimi en küçük ayrıntısına kadar eleştirmeye başladığında sinirleniyorum.)
- Nit-picking can be helpful in improving the quality of work. (Detaylara takılmak, işin kalitesini artırmada yardımcı olabilir.)
- Don’t let nit-picking stop you from taking action. (Detaylara takılmak sizi harekete geçmekten alıkoymasın.)
- She was nit-picking the color of the curtains. (Perdelerin rengiyle bile uğraşıyordu.)
- Nit-picking can lead to unnecessary stress. (Detaylara takılmak gereksiz stres yaratır.)
- His nit-picking made the atmosphere in the office tense. (Detaylarıyla uğraşması ofisteki havayı gerdi.)
- There’s no need to nit-pick every single detail. (Her detayı en ince ayrıntısına kadar eleştirmeye gerek yok.)
- He’s a nit-picking perfectionist. (O, detaylara takılan bir mükemmeliyetçi.)
- Stop nit-picking and let’s get to work. (Detaylara takılmayı bırakalım ve işe başlayalım.)
- Her nit-picking behavior was driving me crazy. (Onun detaylara takılma hali beni deli ediyordu.)
- Nit-picking is not always appreciated
- The boss’s nit-picking caused a lot of frustration among the team members. (Patronunun detaylara takılması takım üyeleri arasında birçok hayal kırıklığı yarattı.)
- Nit-picking over insignificant details can be a waste of time. (Önemsiz ayrıntılara takılmak zaman kaybı olabilir.)
- Her nit-picking tendencies made it hard for her to work collaboratively with others. (Onun detaylara takılan huyu, diğerleriyle işbirliği yapmasını zorlaştırdı.)
- Nit-picking can be a sign of a person’s perfectionism. (Detaylara takılmak, bir kişinin mükemmeliyetçi olduğunun bir göstergesi olabilir.)
- The manager’s nit-picking approach often led to decreased morale among the employees. (Yöneticinin detaylara takılıp uyguladığı yaklaşım, sıklıkla çalışanların moralini düşürdü.)
- Her nit-picking nature was a hindrance to her ability to make decisions quickly. (Onun detaylara takılan yapısı, hızlı karar verme yeteneğine engel oldu.)
- Nit-picking over trivial matters can create unnecessary tension in personal relationships. (Önemsiz konularda detaylara takılmak, kişisel ilişkilerde gereksiz gerilimlere neden olabilir.)
- The editor’s nit-picking helped to catch several errors in the manuscript. (Editörünün detaylara takılıp incelemesi, metinde birkaç hatanın fark edilmesine yardımcı oldu.)
- Nit-picking can sometimes be a way for someone to assert their dominance over others. (Detaylara takılmak, bazen bir kişinin diğerleri üzerindeki egemenliğini göstermenin bir yoludur.)
- Her nit-picking habits were a source of annoyance for her coworkers. (Onun detaylara takılma alışkanlıkları, iş arkadaşları için bir rahatsızlık kaynağıydı.)
Hemen Yorum Yaz