Nimble İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Nimble İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Nimble Nedir?

Nimble, hızlı, çevik ve akıllı anlamlarına gelen bir İngilizce kelime. Genellikle bir kişi ya da şirketin etkili bir şekilde iş yapabilmesi için gereken niteliklerden bahsederken kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. The nimble cat easily caught the mouse. (Çevik kedi fareyi kolayca yakaladı.)
  2. Our company must be nimble to adapt to changing market conditions. (Şirketimiz, değişen piyasa koşullarına uyum sağlamak için çevik olmalı.)
  3. He showed his nimble fingers by playing the piano beautifully. (Piyano çalarak, çevik parmaklarını gösterdi.)
  4. A nimble mind is essential for problem-solving. (Sorunları çözmek için çevik bir zihin gereklidir.)
  5. The athlete’s nimble movements impressed the judges. (Sporcu, çevik hareketleriyle hakemleri etkiledi.)
  6. The company’s nimble response to the crisis saved many jobs. (Şirketin krize çevik yanıtı, birçok işi kurtardı.)
  7. With nimble footwork, the dancer gracefully moved across the stage. (Çevik ayak işleriyle, dansçı zarif bir şekilde sahne boyunca hareket etti.)
  8. A nimble decision-making process can give a company a competitive advantage. (Çevik karar verme süreci, bir şirkete rekabet avantajı sağlayabilir.)
  9. The nimble startup was able to quickly pivot their business model when necessary. (Çevik başlangıç, gerektiğinde iş modelini hızlıca değiştirebildi.)
  10. The nimble fingers of the chef prepared the meal with precision. (Aşçının çevik parmakları, yemekleri hassas bir şekilde hazırladı.)
  11. The company’s nimble approach to innovation keeps them ahead of their competitors. (Şirketin inovasyona çevik yaklaşımı, rakiplerinin önünde kalmasını sağlıyor.)
  12. A nimble athlete can quickly change direction to avoid obstacles. (Çevik bir sporcu, engelleri önlemek için hızlıca yön değiştirebilir.)
  13. The nimble startup quickly gained market share by offering a unique product. (Çevik başlangıç, benzersiz bir ürün sunarak hızlıca pazar payı kazandı.)
  14. A nimble mind can quickly adapt to new information. (Çevik bir zihin, yeni bilgiye hızlıca uyum sağlayabilir.)
  15. The nimble soldier was able to dodge enemy fire and complete the mission. (Çevik asker, düşman ateşinden kaçınarak görevi tamamladı.)
  16. The company’s nimble supply chain allowed them to quickly respond to customer demand. (Şirketin çevik tedarik zinciri, müşteri talebine hızlıca yanıt vermelerine izin verdi.)
  17. The nimble acrobat performed a series of impressive flips and

spins. (Çevik akrobat, etkileyici bir şekilde dönüşler yaptı.)
18. A nimble leader is able to make quick and effective decisions. (Çevik bir lider, hızlı ve etkili kararlar verebilir.)

  1. The company’s nimble approach to customer service helped them retain loyal customers. (Şirketin müşteri hizmetlerine çevik yaklaşımı, sadık müşterilerini korumalarına yardımcı oldu.)
  2. The nimble startup was able to quickly raise funds through crowdfunding. (Çevik başlangıç, kitle kaynaklı fonlama aracılığıyla hızlıca fon toplamayı başardı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.