Nikah Nedir? Din Kültürü

Nikah Nedir? Din Kültürü Temel Dini Bilgiler açısından tanımı ve açıklaması

Toplumun temeli olan aile, evlilikle kurulur. Evlilik hukuki bir sözleşmeyle başlar. Karşılıklı olarak gerçekleştirilen nikâh akdiyle oluşur. Nikâh, bir erkek ve bir kadının birbirlerine eş olmak üzere yaptıkları mukaveledir. Bu mukaveleyle aile oluşur. Böylece nesep, hısımlık, analık babalık, evlatlık hakları ve vazifeleri, velayet, miras, nafaka münasebetleri doğar ve bunların birtakım hukuki sonuçları vardır.

İslam, evliliğin şartlarını belirlemiş ve evliliği nikâh akdi şartına bağlamıştır. Toplumun huzurunu sağlamak, nikâhın tarafları olan kadın ve erkeğin hak ve hukukunu korumakla mümkündür. Buna göre İslam’ın öngördüğü nikâh, tarafların karşılıklı rızası ve şahitlerin tanıklığıyla herkese ilan edilen ve kadın için mehir gibi hakları tanıyan bir akittir. Mehir, Müslüman bir erkeğin nikâh sırasında evleneceği hanıma verdiği veya vermeyi kabul ettiği mal ya da paradır. İslam dininde mehir, kadının boşandıktan sonra yalnız başına ayakta durabilmesinin ekonomik güvencesi olarak kabul edilmiştir. Mehir miktarı kişilerin ekonomik durumu ve sosyal konumuna göre değişir. İslam hukukuna göre mehir sadece kadının hakkıdır.

Nikâh, özü itibariyle iki insanın meşru birlikteliğini topluma duyurarak her türlü kötü zannın önüne geçmeyi, dolayısıyla ailenin toplumsal bakımdan kabulünü hedefler. Bu sayede çiftler aile yuvasını kurmuş olurlar. Aile doğacak çocuklara sevgi ve güven ortamı sağlar. Toplum da bu sayede devamlılığını korumuş olur. Evlilik insanlar arası kaynaşmaya ve yakınlaşmaya vesile olur.

Kayınpeder, kaynana, kayınbirader, elti, bacanak, görümce, baldız şeklinde isimlendirilen akrabalık, dostluk ve arkadaşlık ilişkileri kurulur. Bu sayede toplumda kaynaşma meydana gelir. Sosyal çevre genişler ve ilişkiler zenginleşir. Sevinçler ve sıkıntılar paylaşılır. Toplum değerlerini benimseyen, millî ve manevi değerlerini sahiplenen, inançlı ve ahlaklı bireyler meşru evlilikler yoluyla çoğalır. Gayrimeşru ilişkilerin önü kesilerek ahlaksızlığa giden yollar kapanmış olur.

Dinimiz evliliğe önem vermiş ve evlilikle ilgili birçok ilkeyi Kur’an-ı Kerim’de Yüce Allah bizlere bildirmiştir. Bir Müslümanın kimlerle evlenmemesi gerektiği Nisâ suresi, 23. ayette şöyle vurgulanmıştır: “Anneleriniz, kızlarınız, kız kardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek kardeşin kızları, kız kardeşin kızları, sizi emziren anneleriniz, süt bacılarınız, eşlerinizin anneleri, kendileriyle birleştiğiniz eşlerinizden olup evlerinizde bulunan üvey kızlarınız size haram kılındı. Eğer onlarla birleşmiş değilseniz (nikâh ortadan kalktığında) kızlarını almanızda size bir sakınca yoktur. Kendi sulbünüzden olan oğullarınızın eşleri ve iki kız kardeşi birden almak da size haram kılındı; ancak geçen geçmiştir, Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.

Evliliğin aşamalarını din ve gelenekler belirlemiştir. Dinimize göre şartları yerine getirilmiş bir nikah evlilik için yeterli görülmüştür. Geleneğimizde ise sırasıyla söz, nişan ve düğün gibi uygulamalarla evlilik gerçekleşmektedir. Geleneğin ortaya koyduğu bu uygulamaların toplumun kaynaşması, evlenecek çiftlerin birbirini tanımaları, birlikte yuva kurmak için gayret sarf etmeleri gibi olumlu etkileri vardır. Ancak dışarıdan aile ve akraba müdahaleleri, nişan ve düğün masrafları, evliliğin tamamlanmasını zorlaştırmaktadır. Bu konuda Peygamberimizin “Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız…”8 tavsiyesine kulak vererek evlilik için şartları kolaylaştırmanın yolları aranmalıdır.

1 yorum

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.