Neoconservative İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Neoconservative İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Neoconservative Nedir?

Neoconservative, sıradan bir liberalizmden daha etkili bir dış politika uygulamak isteyen bir grup Amerikalı düşünür ve politikacının oluşturduğu bir akımdır. Bu grup, ABD’nin liderliğinde dünya çapında demokrasiyi teşvik etmek ve korumak için güçlü askeri eylemlere inanmaktadır.

  1. Many people consider George W. Bush to be a neoconservative president. (Birçok insan, George W. Bush’u neoconservative bir başkan olarak kabul ediyor.)
  2. The neoconservative movement had a significant influence on American foreign policy in the 2000s. (Neoconservative hareket, 2000’lerde Amerikan dış politikasına önemli bir etki yaptı.)
  3. The neoconservative approach to foreign policy emphasizes the use of military force to promote democracy. (Neoconservative dış politika yaklaşımı, demokrasiyi teşvik etmek için askeri güç kullanımını vurgular.)
  4. Some critics argue that the neoconservative movement led the United States into the Iraq War. (Bazı eleştirmenler, neoconservative hareketin Amerika’yı Irak Savaşı’na sürüklediğini iddia ediyor.)
  5. Many neoconservatives believe that the United States has a moral obligation to promote democracy around the world. (Birçok neoconservative, Amerika’nın dünya çapında demokrasiyi teşvik etmek için ahlaki bir yükümlülüğü olduğuna inanıyor.)
  6. The neoconservative approach to foreign policy has been criticized for its lack of nuance and reliance on military force. (Neoconservative dış politika yaklaşımı, nüans eksikliği ve askeri güce olan bağımlılığı nedeniyle eleştirildi.)
  7. The neoconservative movement emerged in the 1960s and 1970s as a response to what its members saw as the failures of liberalism. (Neoconservative hareket, üyelerinin liberalizmin başarısızlıklarını gördükleri bir yanıt olarak 1960’ların ve 1970’lerin ortaya çıktı.)
  8. The neoconservative movement was influenced by the Cold War and the belief that the United States had a duty to promote democracy and freedom around the world. (Neoconservative hareket, Soğuk Savaş’tan ve Amerika’nın dünya çapında demokrasi ve özgürlüğü teşvik etme görevi olduğuna inanmaktan etkilendi.)
  9. Many neoconservatives were originally Democrats who became disenchanted with the party’s liberal foreign policy. (Birçok neoconservative, partinin liberal dış politikasından hayal kırıklığına uğrayan önceden Demokratlardı.)
  10. The neoconservative movement has been described as a “militant” form of conservatism that values strength and decisive action. (Neoconservative hareket, güç ve kararlı eylem değer veren “militan” bir muhafazakarlık olarak tanımlanmıştır.)
  1. The neoconservative approach to foreign policy has been criticized for its interventionist tendencies and disregard for international law. (Dış politika konusunda neoconservative yaklaşım, müdahaleci eğilimleri ve uluslararası hukuka saygısızlığı nedeniyle eleştirildi.)
  2. Neoconservatives were among the leading proponents of the 2003 invasion of Iraq. (Neoconservative’ler, 2003’teki Irak işgalinin önde gelen savunucuları arasındaydı.)
  3. The neoconservative movement has been associated with a hawkish foreign policy stance. (Neoconservative hareket, savaşçı bir dış politika duruşuyla ilişkilendirilmiştir.)
  4. Neoconservative thinkers have been criticized for their tendency to view the world in black and white terms. (Neoconservative düşünürler, dünyayı siyah-beyaz terimlerle görme eğilimleri nedeniyle eleştirildi.)
  5. The neoconservative approach to foreign policy has been characterized by a belief in the efficacy of military force. (Neoconservative dış politika yaklaşımı, askeri gücün etkililiğine inançla karakterize edilir.)
  6. Some argue that the neoconservative movement’s influence on American foreign policy has been waning in recent years. (Bazıları, neoconservative hareketin Amerikan dış politikasındaki etkisinin son yıllarda azaldığını savunuyor.)
  7. The neoconservative movement has been associated with a belief in American exceptionalism. (Neoconservative hareket, Amerikan özgünlüğüne inançla ilişkilendirilmiştir.)
  8. Neoconservatives have been criticized for their perceived lack of concern for the unintended consequences of military action. (Neoconservative’ler, askeri eylemin istenmeyen sonuçlarına dair endişesizlikleri nedeniyle eleştirildi.)
  9. The neoconservative movement has been accused of promoting a narrow and unilateral view of American foreign policy. (Neoconservative hareket, Amerikan dış politikasına dar ve tek taraflı bir bakış açısı teşvik etmekle suçlandı.)
  10. Some have argued that the neoconservative approach to foreign policy is fundamentally incompatible with the principles of liberal democracy. (Bazıları, neoconservative dış politika yaklaşımının liberal demokrasi ilkeleriyle temel olarak uyumsuz olduğunu savunuyor.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.