Neigh İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Neigh kelimesinin Türkçe anlamı:
Neigh kelimesi İngilizce’de atların çıkardığı sesi ifade eder. Türkçede “kişnişlemek” olarak karşılık bulur.
Örnek cümleler:
- The sound of neighing horses woke me up in the morning. (Kişnişleyen atların sesi sabah beni uyandırdı.)
- She heard a neigh and knew that her horse was nearby. (Bir kişnişleme duydu ve atının yakınında olduğunu anladı.)
- The mare neighed loudly when she saw her foal. (Kısrak yavrusunu görünce yüksek sesle kişnişledi.)
- He imitated the neighing sound of a horse. (Bir atın kişnişleme sesini taklit etti.)
- The crowd cheered as the horses neighed and ran towards the finish line. (Atlar kişnişleyerek ve bitiş çizgisine doğru koşarak kalabalık coştu.)
- I could hear the neighing of the horses from the nearby stable. (Yakındaki ahırdan atların kişnişleme seslerini duyabiliyordum.)
- The neigh of the horse frightened the little girl. (Atın kişnişlemesi küçük kızı korkuttu.)
- The stallion neighed loudly to warn the other horses of danger. (Aygır tehlike olduğunu diğer atları uyarmak için yüksek sesle kişnişledi.)
- She couldn’t sleep because the horses in the field kept neighing all night. (Tarladaki atlar tüm gece kişnişleyince uyuyamadı.)
- The neighing of the horses added to the ambiance of the countryside. (Atların kişnişlemesi, kırsal alanın atmosferine katkıda bulundu.)
- The neigh of the horse was music to his ears. (Atın kişnişlemesi onun kulağına müzik gibi geldi.)
- The little boy giggled when he heard the horse neigh. (Küçük çocuk atın kişnişlemesini duyunca kıkırdadı.)
- The neighing of the horse attracted the attention of the passers-by. (Atın kişnişlemesi, geçenlerin dikkatini çekti.)
- The horse neighed with delight when it saw its owner. (At sahibini görünce mutlulukla kişnişledi.)
- The neigh of the horse echoed through the valley. (Atın kişnişlemesi vadide yankılandı.)
- The rider calmed the horse down with a soft voice after it had neighed in fear. (At korktuğunda kişnişledikten sonra binici onu yumuşak bir sesle sakinleştirdi.)
- She had never heard the sound of a horse neighing before, so she was fascinated. (Daha önce hiç atın kişnişleme sesini duymamıştı, bu yüzden büyülendi.)
- The neigh of the horse signaled the start of the race. (
Atın kişnişlemesi yarışın başlangıcını işaret etti.)
19. The horse neighed impatiently as its rider struggled to mount. (Binicisi binmeye çalışırken at sabırsızlıkla kişnişledi.)
- The neighing of the horse sounded like a trumpet in the quiet forest. (Atın kişnişlemesi sessiz ormanda bir trompet gibi duyuldu.)
Türkçe anlamlarıyla birlikte örnek cümlelerimizi tamamladık.
Hemen Yorum Yaz