Neigh İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Neigh İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Neigh kelimesinin Türkçe anlamı:

Neigh kelimesi İngilizce’de atların çıkardığı sesi ifade eder. Türkçede “kişnişlemek” olarak karşılık bulur.

Örnek cümleler:

  1. The sound of neighing horses woke me up in the morning. (Kişnişleyen atların sesi sabah beni uyandırdı.)
  2. She heard a neigh and knew that her horse was nearby. (Bir kişnişleme duydu ve atının yakınında olduğunu anladı.)
  3. The mare neighed loudly when she saw her foal. (Kısrak yavrusunu görünce yüksek sesle kişnişledi.)
  4. He imitated the neighing sound of a horse. (Bir atın kişnişleme sesini taklit etti.)
  5. The crowd cheered as the horses neighed and ran towards the finish line. (Atlar kişnişleyerek ve bitiş çizgisine doğru koşarak kalabalık coştu.)
  6. I could hear the neighing of the horses from the nearby stable. (Yakındaki ahırdan atların kişnişleme seslerini duyabiliyordum.)
  7. The neigh of the horse frightened the little girl. (Atın kişnişlemesi küçük kızı korkuttu.)
  8. The stallion neighed loudly to warn the other horses of danger. (Aygır tehlike olduğunu diğer atları uyarmak için yüksek sesle kişnişledi.)
  9. She couldn’t sleep because the horses in the field kept neighing all night. (Tarladaki atlar tüm gece kişnişleyince uyuyamadı.)
  10. The neighing of the horses added to the ambiance of the countryside. (Atların kişnişlemesi, kırsal alanın atmosferine katkıda bulundu.)
  11. The neigh of the horse was music to his ears. (Atın kişnişlemesi onun kulağına müzik gibi geldi.)
  12. The little boy giggled when he heard the horse neigh. (Küçük çocuk atın kişnişlemesini duyunca kıkırdadı.)
  13. The neighing of the horse attracted the attention of the passers-by. (Atın kişnişlemesi, geçenlerin dikkatini çekti.)
  14. The horse neighed with delight when it saw its owner. (At sahibini görünce mutlulukla kişnişledi.)
  15. The neigh of the horse echoed through the valley. (Atın kişnişlemesi vadide yankılandı.)
  16. The rider calmed the horse down with a soft voice after it had neighed in fear. (At korktuğunda kişnişledikten sonra binici onu yumuşak bir sesle sakinleştirdi.)
  17. She had never heard the sound of a horse neighing before, so she was fascinated. (Daha önce hiç atın kişnişleme sesini duymamıştı, bu yüzden büyülendi.)
  18. The neigh of the horse signaled the start of the race. (

Atın kişnişlemesi yarışın başlangıcını işaret etti.)
19. The horse neighed impatiently as its rider struggled to mount. (Binicisi binmeye çalışırken at sabırsızlıkla kişnişledi.)

  1. The neighing of the horse sounded like a trumpet in the quiet forest. (Atın kişnişlemesi sessiz ormanda bir trompet gibi duyuldu.)

Türkçe anlamlarıyla birlikte örnek cümlelerimizi tamamladık.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.