Negotiate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Negotiate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Negotiate İle İlgili Cümleler

Negotiate, Türkçe karşılığı olarak “müzakere etmek” anlamına gelir. Bir konuda karşılıklı olarak anlaşmak için yapılan konuşma ve pazarlık anlamında kullanılır.

  1. Mary is negotiating a new contract with her employer. (Mary işvereniyle yeni bir sözleşme üzerinde müzakere ediyor.)
  2. The two countries are trying to negotiate a peace agreement. (İki ülke barış anlaşması için müzakere etmeye çalışıyor.)
  3. We need to negotiate a better price for this car. (Bu arabayı daha iyi bir fiyat için müzakere etmemiz gerekiyor.)
  4. It took months to negotiate the terms of the agreement. (Anlaşmanın şartlarını müzakere etmek aylar aldı.)
  5. The union is negotiating with management over pay and benefits. (Sendika ücret ve faydalar konusunda yönetimle müzakere ediyor.)
  6. The company is willing to negotiate on some of the terms of the contract. (Şirket, sözleşmenin bazı şartları konusunda müzakere etmeye istekli.)
  7. The parties were unable to negotiate a settlement and the case went to trial. (Taraflar anlaşma sağlayamadı ve davaları mahkemeye taşındı.)
  8. It’s important to negotiate a fair price for the house. (Evin adil bir fiyat için müzakere etmek önemlidir.)
  9. The union and management have agreed to negotiate a new labor contract. (Sendika ve yönetim yeni bir iş sözleşmesi için müzakere etmeyi kabul etti.)
  10. We were able to negotiate a compromise on the issue. (Konuda bir uzlaşma sağlamayı başardık.)
  11. The company is negotiating with several potential buyers. (Şirket birkaç potansiyel alıcıyla müzakere ediyor.)
  12. The two sides are expected to negotiate a settlement soon. (İki tarafın yakında bir anlaşma sağlaması bekleniyor.)
  13. The diplomat was able to negotiate a ceasefire between the two countries. (Diplomat iki ülke arasında ateşkes müzakere etmeyi başardı.)
  14. It’s important to negotiate a fair deal for both parties. (Her iki taraf için adil bir anlaşma müzak
    1. The real estate agent is trying to negotiate a better price for the property. (Emlakçı, mülk için daha iyi bir fiyat müzakere etmeye çalışıyor.)
    2. The government is negotiating with the opposition party to reach a compromise. (Hükümet, uzlaşmaya varmak için muhalefet partisiyle müzakere ediyor.)
    3. The lawyer was able to negotiate a plea deal for his client. (Avukat müvekkili için bir anlaşma müzakere etmeyi başardı.)
    4. We need to negotiate a payment plan for the outstanding balance. (Kalan bakiye için bir ödeme planı müzakere etmemiz gerekiyor.)
    5. The two sides have been negotiating for weeks but have not been able to reach an agreement. (İki taraf haftalardır müzakere ediyor ancak anlaşmaya varmayı başaramadılar.)
    6. The company’s CEO personally negotiated the acquisition of the smaller company. (Şirketin CEO’su, küçük şirketin satın alınmasını kişisel olarak müzakere etti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.