Negligence İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Negligence İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Negligence

Negligence, özensizlik veya dikkatsizlik anlamına gelir. Bu kelime bir kişinin sorumluluğu altındaki bir şeyi uygun şekilde yerine getirmediği durumlarda kullanılır.

Örnek cümleler:

1. The doctor was sued for negligence in the death of his patient. (Doktor, hastasının ölümünde ihmal nedeniyle dava edildi.)
2. The company was found guilty of negligence in the workplace accident. (Şirket, iş kazasında ihmal suçlu bulundu.)
3. His negligence in maintaining the equipment caused the machine to break down. (Ekipmanı korumada gösterdiği ihmalkarlık makinenin bozulmasına neden oldu.)
4. The driver was charged with negligence after causing a car crash. (Sürücü, bir araba kazasına neden olduktan sonra ihmalden suçlandı.)
5. The nurse was reprimanded for negligence in administering the wrong medication. (Hemşire, yanlış ilaç verme konusunda ihmal ettiği için azarlandı.)
6. The teacher was criticized for negligence in supervising the students during the field trip. (Öğretmen, alan gezisinde öğrencileri denetlemede ihmalkarlık yaptığı için eleştirildi.)
7. The company faces a lawsuit for negligence in providing a safe working environment. (Şirket, güvenli bir çalışma ortamı sağlamada ihmalkarlık nedeniyle dava ile karşı karşıya.)
8. The landlord was accused of negligence for failing to repair the broken stairs. (Mülk sahibi, bozuk merdivenleri tamir etmede ihmalkarlıkla suçlandı.)
9. The police officer was found guilty of negligence in leaving his weapon unsecured. (Polis memuru, silahını güvencesiz bırakmada ihmal suçlu bulundu.)
10. The business owner was held liable for negligence in not providing proper safety training. (İşletme sahibi, uygun güvenlik eğitimi sağlamada ihmalkarlık nedeniyle sorumlu tutuldu.)
11. The pilot was criticized for negligence in not properly checking the aircraft before takeoff. (Pilot, kalkıştan önce uçakları uygun şekilde kontrol etmede ihmalkarlık yaptığı için eleştirildi.)
12. The construction company was sued for negligence in using faulty building materials. (İnşaat şirketi, hatalı yapı malzemeleri kullanmada ihmalkarlıkla dava edildi.)
13. The employer was found liable for negligence in not providing adequate safety gear to employees. (İşveren, çalışanlara yeterli güvenlik ekipmanı sağlamada ihmalkarlık nedeniyle sorumlu bulundu.)
14. The store owner was accused of negligence for not properly securing the store during a break-in. (Mağaza sahibi, soygun sırasında mağazayı uygun şekilde güvenli hale getirmemekle ihmalkarlıkla suçlandı.)
15. The lawyer was reprimanded for negligence in missing a crucial piece of evidence in the case. (Avukat, davada önem

li bir kanıtı kaçırma konusunda ihmalkarlık yaptığı için azarlandı.)
16. The landlord was sued for negligence in failing to fix a leaky roof. (Mülk sahibi, sızdıran bir çatıyı tamir etmede ihmalkarlık nedeniyle dava edildi.)

17. The company was fined for negligence in not properly disposing of hazardous waste. (Şirket, tehlikeli atıkları uygun şekilde bertaraf etmede ihmalkarlıkla cezalandırıldı.)
18. The doctor was criticized for negligence in misdiagnosing the patient’s condition. (Doktor, hastanın durumunu yanlış teşhis etme konusunda ihmalkarlık yaptığı için eleştirildi.)
19. The coach was fired for negligence in not properly training the team. (Antrenör, takımı uygun şekilde eğitmede ihmalkarlık yaptığı için işten çıkarıldı.)
20. The engineer was held liable for negligence in designing a faulty bridge. (Mühendis, hatalı bir köprü tasarlama konusunda ihmalkarlıkla sorumlu tutuldu.)

(Türkçe çeviriler koyu yazılmıştır.)