Dünya üzerinde yaşayan her milletin yaşadığı topraklar, tarih boyunca çok çeşitli olaylara tanıklık etmiştir. Tarih boyunca o topraklarda çeşitli gelişmeler, acılar, mutluluklar yaşanmıştır ve yaşanan her bir olayın ardından, bölgede o yaşanmışlığa ait izler kalmıştır. Bu izlerin gelecek nesiller tarafından tanınması, gelecek nesillerin de kendilerine bir millet kimliği kazandırmaları açısından pek fazla önemli olmaktadır. Geçmişin daha iyi tanınması, geleceğe daha emin ve güvenli şekilde bakılması amacıyla da belirli topraklar üzerindeki eserler, müzeler oluşturularak bu müzelerde insanların izlenimine sunulur.
Müzeler, sadece bir bölgeye ait eserlere sahip olabileceği gibi aynı zamanda tüm insanlığa ait eserler de barındırabilmektedir. Müzelerde insanın ufkunu genişletebilecek, ona yeni bir bakış açısı kazandırabilecek ve ona hayata, insanlığa, yaşama dair yeni şeyler öğretebilecek eserler sergilenir. Örneğin İstanbul’da bulunan Türk ve İslâm Eserleri Müzesi’nde Türklüğe, İslamiyete dair eserler sergilenirken, İngiltere’de bulunan British Museum veya Fransa’da bulunan Museé du Louvre gibi müzelerde yerel eserlerin yanı sıra antik çağlara ait veya dünyanın çeşitli bölgelerinden getirilen tüm insanlığa ait pek çok tarihi eser sergilenmektedir. Her yıl binlerce ziyaretçi alan bu müzeler sayesinde bir bölgenin yerel kültürü hakkında bilgi sahibi olabilmenin yanı sıra, insanlığın günümüze gelene dek ne tür olaylar yaşadığını da tecrübe edebilme fırsatı yakalarız.
Bir müzenin açılmasındaki temel hedef, insanlığa ait olan bilim, sanat, kültür, yaşam tarzına ait eserler gibi şeylerin, tüm insanlar tarafından izlenilmesi ve idrak edilmesi olmaktadır.
Müzelerin Kurulma Sebebi Ne Olabilir Adlı Yazımızla İlgili Düşüncelerinizi Yorum Kısmından Yazabilirsiniz.
Hemen Yorum Yaz