Monolith İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Monolith İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Monolith Nedir?

Monolith, genellikle büyük bir taş bloğu veya metal blok gibi tek parça malzemeden yapılmış büyük bir yapıdır. Bu terim aynı zamanda, bilgisayar yazılımı alanında, bir sistem mimarisi tasarımı için kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. The ancient Egyptians built many monoliths, such as the Great Sphinx and the Obelisk of Luxor. (Antik Mısırlılar, Büyük Sfenks ve Lüksor Obeliski gibi birçok monolitik yapı inşa etti.)
  2. The city’s new skyscraper is a monolith of steel and glass. (Şehrin yeni gökdeleni çelik ve camdan bir monolittir.)
  3. The spacecraft’s monolithic engine was a marvel of engineering. (Uzay aracının monolitik motoru, mühendislik harikasıydı.)
  4. The company’s old software system was a monolith, difficult to maintain and upgrade. (Şirketin eski yazılım sistemi, bakımı ve yükseltmesi zor bir monolitti.)
  5. The monolithic concrete wall was built to protect the city from flooding. (Monolitik beton duvar, şehri sel baskınlarından korumak için inşa edildi.)
  6. The famous Stonehenge monument is made up of monolithic stone blocks. (Ünlü Stonehenge anıtı, monolitik taş bloklardan oluşur.)
  7. The monoliths of Easter Island are a mystery that still hasn’t been fully explained. (Paskalya Adası’ndaki monolitler hala tam olarak açıklanamayan bir gizemdir.)
  8. The new apartment building stands like a monolith in the middle of the city. (Yeni apartman binası, şehrin ortasında bir monolit gibi duruyor.)
  9. The monolithic sculpture was carved from a single block of marble. (Monolitik heykel, tek bir mermer bloktan oyma yapılmıştı.)
  10. The monolithic tower was designed to withstand earthquakes and high winds. (Monolitik kule, depremlere ve şiddetli rüzgarlara dayanacak şekilde tasarlandı.)
  11. The ancient monolithic temples of South India are a UNESCO World Heritage Site. (Güney Hindistan’ın antik monolitik tapınakları, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndedir.)
  12. The monolithic dome is a unique architectural design that offers many benefits. (Monolitik kubbe, birçok fayda sunan benzersiz bir mimari tasarımdır.)
  13. The monolithic church was built in the 13th century and is one of the oldest buildings in the city. (Monolitik kilise, 13. yüzyılda inşa edilmiş ve şehirdeki en eski binalardan biridir.)
  14. The monolithic statue of Buddha is one of the largest in the world. (Budha’nın monolitik heykeli, dünyanın en büyüklerinden biridir.)
  15. The monolithic structure of the dam is designed to hold back millions of gallons of water.
  1. The monolithic columns of the ancient Greek temples were made of marble. (Antik Yunan tapınaklarının monolitik sütunları mermerden yapılmıştı.)
  2. The software development team decided to break up the monolith into microservices for easier maintenance. (Yazılım geliştirme ekibi, bakımı daha kolay olması için monoliti mikro servislere bölmeye karar verdi.)
  3. The monolithic rock formations of Yosemite National Park are a favorite among climbers. (Yosemite Ulusal Parkı’nın monolitik kaya oluşumları tırmanıcılar arasında favoridir.)
  4. The monolithic appearance of the Soviet-era apartment blocks was criticized for lacking architectural variety. (Sovyet dönemi apartman bloklarının monolitik görünümü, mimari çeşitlilik eksikliği nedeniyle eleştirildi.)
  5. The monolithic gate of the city’s ancient walls still stands as a testament to the skill of the ancient builders. (Şehrin antik surlarının monolitik kapısı, antik yapı ustalarının becerilerinin bir kanıtı olarak hala duruyor.)

(Türkçe anlamı: Monolitik yapıların farklı türleri ve özellikleri hakkında örnek cümleler.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.