Monogram İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Monogram İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Monogram Nedir?

Monogram, genellikle üç harften oluşan stilize edilmiş bir logo veya semboldür. Bu harfler genellikle kişinin adının baş harfleridir ve belirli bir tarzda tasarlanarak markalaşma amacıyla kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. My wedding invitation had our monogram printed on it. (Düğün davetiyemizde monogramımız basılıydı.)
2. The designer created a unique monogram for the brand. (Tasarımcı, marka için benzersiz bir monogram oluşturdu.)
3. I got my initials tattooed as a monogram on my wrist. (Benim inisyalimi bileğimde bir monogram olarak dövmelendirdim.)
4. The handkerchiefs had a delicate monogram embroidered on them. (Mendillerde zarif bir monogram nakışla işlenmişti.)
5. The monogram on the front of the jacket was so big it couldn’t be missed. (Ceketin önündeki monogram o kadar büyüktü ki gözden kaçırılamazdı.)
6. The wedding cake had a monogram of the couple’s initials on it. (Düğün pastasında çiftin inisyalinin bir monogramı vardı.)
7. The monogrammed towels were a personalized touch to the guest bathroom. (Monogramlı havlular misafir banyosuna kişiselleştirilmiş bir dokunuştu.)
8. The leather wallet had a stylish monogram engraved on it. (Deri cüzdan üzerinde şık bir monogram kazınmıştı.)
9. The stationary set included monogrammed notecards and envelopes. (Kırtasiye seti, monogramlı not kartları ve zarfları içeriyordu.)
10. The silver cufflinks were monogrammed with the company’s logo. (Gümüş kol düğmeleri şirket logosu ile monogramlandı.)
11. The embroidered monogram on the shirt was starting to fray. (Gömlekteki nakışlı monogram yıpranmaya başlamıştı.)
12. The invitations were personalized with a monogram and a wax seal. (Davetiyeler, bir monogram ve mühürle kişiselleştirilmişti.)
13. The wedding favors had a small monogram of the couple’s initials. (Düğün hediyelikleri, çiftin inisyalinin küçük bir monogramını taşıyordu.)
14. The monogrammed bathrobe was a luxurious addition to the hotel room. (Monogramlı bornoz, otel odasına lüks bir eklemeydi.)
15. The monogram on the front of the tote bag was subtle but stylish. (Çanta önündeki monogram, sade ama şık bir şekildeydi.)
16. The monogrammed leather journal was the perfect gift for a writer. (Monogramlı deri günlük, bir yazar için mükemmel bir hediye idi.)
17. The wedding program had the couple’s monogram on the cover. (Düğün programında, çiftin monogramı kapağında vardı.)
18. The monogrammed champagne fl

utes were a special touch for the toast. (Monogramlı şampanya kadehleri kadeh kaldırma için özel bir dokunuştu.)
19. The monogram on the back of the book indicated it was a special edition. (Kitabın arkasındaki monogram, özel bir baskı olduğunu belirtiyordu.)

20. The monogrammed napkins added an elegant touch to the table setting. (Monogramlı peçeteler, masa düzenine zarif bir dokunuş kattı.)

(Türkçe çeviriler kalın olarak yazılmamıştır.)