Matbaayı Kim Buldu Matbaanın İcadı

Matbaanın icadı tarihçesi, matbaayı kim buldu, matbaa ne zaman icat edildi

Johannes Gutenberg : Asıl mesleği demircilik olan 1398 doğumlu Alman mucit, 1447 yılında hareketli parçalar ile yazı matbaasını bulup, 1438 yılında basım dünyasına ileti­şim tarihinin en önemli gelişmelerinden biri olan tipo basım yöntemini getirdi. Bu arada tipo basım yöntemi nedir diye merak edenlere de buradan yardımcı olalım. Bu yöntem önceleri tahtadan, sonra­ları kurşun alaşımdan yapılan dökme harflerin, baskıdan sonra başka bir yazıda kullanılmak üzere saklandığı bir basım yöntemidir. Tamam değil mi? “Taamaam.” O zaman şimdi konumu­za devam edelim.

Almanya’nın Mainz kentinde gayet kalbu­rüstü zengin bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Gutenberg, ailesiyle beraber Strasbourg’a taşındı. Burada gün geçtikçe boy attı, serpildi ve ayna yapımı, metaller ve değerli taşlar üzeri­ne çalışmalar yapmaya başladı. Aynı zamanda basım teknikleriyle de ilgilenen Gutenberg, o zamanlar elle yazılan ya da her sayfa için ayrı ayrı elle oyularak hazırlanan tahta bloklar kulla­narak basılan kitaplarla uğraşanlara acıdı ve “Ne ya bu, başa mı çıkılır bununla? Durun ben size matbaayı bulayım.” dedi.

matbaaBu kararı üzerine babası kendisine bir atöl­ye açtı. “Oğlum atölyen hazır. Askere de gidip geldin mi, bi de sana helal süt emmiş bir kız buluruz, evlenirsin.” de dedi mi bilmiyoruz ama oğlunun çalışmalarına büyük destek verdi. Ney­se gazı alan Gutenberg matbaa için kolları sıvadı. Önce her sayfa için ayrı ayrı kalıplar hazırladı. Bu kalıplara erimiş metaller doldurup, harflerin metal örneklerini çıkardı. Bu şekilde metal harf­leri istediği gibi dizip, işi bittikten sonra başka bir baskı için tekrar kullanabiliyordu. Lakin hasetlik fesatlık, fitne fücur olayı insanoğlunun yakasını bırakmıyor… Ortak çalıştığı arkadaşları bunu kıs­kanıp kendisine gıcık kaptı. Aralarında patlayan kavga yüzünden mahkemelik oldular. Ve dava sırasında aradaki husumetin sebebi olarak tipo baskı makinesi icadı açıklanmış oldu. Fakat o dönemden bugüne bu baskı makinesinden çık­mış bir örnek ulaşmadı.

Babasının paracıkları bitince eli darda kalan Gutenberg, basım deneyleri için para bulmak maksadıyla Mainz eşrafından zengin mi zengin Jochann Fust’la ortaklık kurdu. Ortaklık işe yaradı ve 1455 yılında ilk kitap basıldı. Bu Latince yazıl­mış bir kutsal kitaptı ve ismi “Gutenberg Kutsal Kitabı”, “Kırk Satirli Kutsal Kitap” olarak anıldı.

Gel zaman git zaman Gutenberg’in işleri gene bozuldu ve borcunu ödeyemeyince ortağı Fust’la papaz oldular. Tepesi atan Fust “Dostluk başka iş başka. Süründürecem seni!” diyerek matbaaya icra getirip, bütün araç gereçlere, tasa tarağa el koydurdu. Fakat bizim Gutenberg bu hacizden sonra da pes etmedi ve Konrad Humery adında bir Alman memurun kendisine arka çıkmasıyla yeni bir baskı makinesi yaptı. Bu makineyle işle­ri biraz açıldı. Bir sözlük, bir dilbilgisi kitabı ve bazı kitaplar bastı. Kazandığı parayla kıt kanaat geçinen Gutenberg’in zamanla gözleri bozuldu ve haydeee gene parasızlığa yakalandı. Fakat çok ballı olan bu muci­di bu sefer de Mainz Baş­piskoposu olan Nassau Kontu himayesine aldı ve sarayında ikamet etti­rip geçimini üstlendi. Artık bir daha batmayan Guten­berg’in buluşu hızla yayıldı. Acayip ünlendi ve 15. yüzyı­lın sonlarına gelmeden Avrupa çapında binden fazla makine sahibi oldu. Bu makinelerle icra ettiği baskı yöntemiyle daha çok kitabın basılmasını sağlayarak, kitap fiyatlarının ucuzlamasına, dolayısıyla daha çok satın alınıp okunmasına sebep oldu. 3 Şubat 1468 tarihinde de ölüverdi.

Matbaanın icadının öyküsünü aktardık.

Sizlerde matbaanın İcadı Hakkında Yorumlarınızı Aşağıdan Hemen Yazabilirsiniz.

17 yorum

Gölgem için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.