Manoeuvres İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Manoeuvres İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Manoeuvre (Manevra)

Manoeuvre kelimesi hareketleri, dönüşleri ve diğer araçlarla yapılan çeşitli işlemleri ifade eder.

  1. I had to manoeuvre my way around the heavy traffic. (Ağır trafiğin arasından manevra yapmam gerekiyordu.)
  2. The ship performed a risky manoeuvre to avoid hitting the rocks. (Gemide kayalara çarpmaktan kaçınmak için riskli bir manevra yapıldı.)
  3. He used his driving skills to manoeuvre the car into a tight parking spot. (Sıkı bir park yerine aracı manevra yaparak park etmek için sürüş becerilerini kullandı.)
  4. The military unit performed a tactical manoeuvre during the exercise. (Askeri birlik tatbikat sırasında taktiksel bir manevra gerçekleştirdi.)
  5. The surgeon had to manoeuvre his tools delicately during the complicated surgery. (Cerrah, karmaşık ameliyat sırasında aletlerini hassas bir şekilde manevra etmek zorunda kaldı.)
  6. The pilot had to make several quick manoeuvres to avoid the storm clouds. (Pilot, fırtına bulutlarından kaçınmak için birkaç hızlı manevra yapmak zorunda kaldı.)
  7. The gymnast performed an impressive manoeuvre on the balance beam. (Jimnastikçi denge çubuğunda etkileyici bir manevra gerçekleştirdi.)
  8. The football team used a clever manoeuvre to score a goal. (Futbol takımı, gol atmaya yönelik akıllı bir manevra kullandı.)
  9. The driver had to manoeuvre the truck through a narrow alleyway. (Sürücü, dar bir ara sokaktan kamyonu manevra yaparak geçirmek zorunda kaldı.)
  10. The fighter jet executed a complex aerial manoeuvre during the air show. (Savaş jeti hava gösterisi sırasında karmaşık bir hava manevrası gerçekleştirdi.)
  11. The conductor had to manoeuvre the orchestra to achieve the perfect sound. (Şef, mükemmel sesi elde etmek için orkestrayı manevra etmek zorunda kaldı.)
  12. The cyclist performed a dangerous manoeuvre to pass the other racers. (Bisikletçi, diğer yarışçıları geçmek için tehlikeli bir manevra yaptı.)
  13. The car was too big to manoeuvre in the small garage. (Araba, küçük garajda manevra yapmak için çok büyüktü.)
  14. The boat captain had to make a quick manoeuvre to avoid hitting the buoy. (Tekne kaptanı, şamandıraya çarpmaktan kaçınmak için hızlı bir manevra yapmak zorunda kaldı.)
  15. The dance troupe performed a beautiful manoeuvre in perfect synchronization. (Dans grubu, mükemmel senkronizasyonla güzel bir manevra gerçekleştirdi.)
  16. The driver made a dangerous manoeuvre to overtake the slow

vehicle in front of him. (Sürücü, önündeki yavaş aracı sollamak için tehlikeli bir manevra yaptı.)
17. The skateboarder executed a series of impressive manoeuvres at the skatepark. (Kaykaycı, kaykay parkında etkileyici bir dizi manevra gerçekleştirdi.)

  1. The climber had to manoeuvre his way up the steep cliff. (Tırmanıcı, dik kayalıkta yukarı çıkmak için manevra yapmak zorunda kaldı.)
  2. The fireman used a ladder to manoeuvre his way up to the burning building. (İtfaiyeci, yanmakta olan binaya tırmanmak için bir merdiven kullanarak manevra yaptı.)
  3. The driver had to manoeuvre his car through the narrow and winding roads of the mountain. (Sürücü, dağın dar ve virajlı yollarında aracını manevra yaparak sürmek zorunda kaldı.)

Turkish Translation

Manoeuvre – Manevra

  1. Yoğun trafiğin arasından manevra yapmam gerekiyordu.
  2. Kayalara çarpmaktan kaçınmak için gemi riskli bir manevra yaptı.
  3. Sıkı bir park yerine aracı manevra yaparak park etmek için sürüş becerilerini kullandı.
  4. Askeri birlik tatbikat sırasında taktiksel bir manevra gerçekleştirdi.
  5. Cerrah, karmaşık ameliyat sırasında aletlerini hassas bir şekilde manevra etmek zorunda kaldı.
  6. Pilot, fırtına bulutlarından kaçınmak için birkaç hızlı manevra yapmak zorunda kaldı.
  7. Jimnastikçi denge çubuğunda etkileyici bir manevra gerçekleştirdi.
  8. Futbol takımı, gol atmaya yönelik akıllı bir manevra kullandı.
  9. Sürücü, dar bir ara sokaktan kamyonu manevra yaparak geçirmek zorunda kaldı.
  10. Savaş jeti hava gösterisi sırasında karmaşık bir hava manevrası gerçekleştirdi.
  11. Şef, mükemmel sesi elde etmek için orkestrayı manevra etmek zorunda kaldı.
  12. Bisikletçi, diğer yarışçıları geçmek için tehlikeli bir manevra yaptı.
  13. Araba, küçük garajda manevra yapmak için çok büyüktü.
  14. Tekne kaptanı, şamandıraya çarpmaktan kaçınmak için hızlı bir manevra yapmak zorunda kaldı.
  15. Dans grubu, mükemmel senkronizasyonla güzel bir manevra gerçekleştirdi.
  16. Sürücü, önündeki yavaş aracı sollamak için tehlikeli bir manevra yaptı.
  17. Kaykayc

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.