Manic İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Manic İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Manic Nedir?


Manic, aşırı neşeli, heyecanlı, coşkulu ve hareketli bir şekilde davranma durumunu ifade eden bir sıfattır.

Örnek cümleler:

  1. She’s in a manic state today, she can’t stop laughing. (Bugün aşırı neşeli, gülmeye duramıyor.)
  2. He went into a manic phase after winning the game. (Oyunu kazandıktan sonra manik bir döneme girdi.)
  3. The artist painted the canvas with a manic energy. (Sanatçı tuvali manik bir enerjiyle boyadı.)
  4. The crowd at the concert was in a manic frenzy. (Konserdeki kalabalık manik bir çılgınlık içindeydi.)
  5. Her manic behavior was a cause for concern. (Onun manik davranışları endişe kaynağıydı.)
  6. The drug caused him to become manic. (İlaç onun manik olmasına neden oldu.)
  7. His manic laughter echoed throughout the room. (Onun manik kahkahaları odaya yayıldı.)
  8. She’s experiencing a manic episode and needs medical attention. (O bir manik bölüm geçiriyor ve tıbbi müdahaleye ihtiyacı var.)
  9. The team played with a manic intensity and won the game. (Takım manik bir yoğunlukla oynadı ve oyunu kazandı.)
  10. The manic driver sped through the intersection and caused a crash. (Manik sürücü kavşaktan hızla geçti ve bir kaza meydana getirdi.)
  11. His manic energy was infectious and everyone around him felt it. (Onun manik enerjisi bulaşıcıydı ve etrafındaki herkes bunu hissetti.)
  12. The manic atmosphere of the party was exhilarating. (Partinin manik atmosferi heyecan vericiydi.)
  13. She’s been diagnosed with manic-depressive disorder. (O, manik depresif bozukluk teşhisi konuldu.)
  14. He’s been acting manic since he started taking the medication. (İlaç almaya başladığından beri manik davranıyor.)
  15. The manic rhythm of the music made everyone dance. (Müziğin manik ritmi herkesi dans ettirdi.)
  16. His manic behavior was a sign that he needed help. (Onun manik davranışı yardıma ihtiyacı olduğunu gösteren bir işaretti.)
  17. The manic pace of the city was exhausting. (Şehrin manik temposu yorucuydu.)
  18. She’s been writing in a manic state for days, unable to stop. (Günlerdir manik bir halde yazıyor ve duramıyor.)
  19. The manic excitement of the crowd was palpable. (Kalabalığın manik heyecanı hissedilir derecede yüksekti.)
  20. His manic personality made him the life of the party. (Onun manik kişiliği partiye renk kattı.)

Manic İle İlgili Diğer Örnek Cümleler

  1. The athlete’s manic determination led him to break the world record. (Sporcu manik kararlılığıyla dünya rekorunu kırdı.)
  2. The manic look in her eyes made me worry about her mental state. (Gözlerindeki manik bakış onun zihinsel durumu hakkında endişelenmeme neden oldu.)
  3. He’s been on a manic high for days, unable to sleep or eat properly. (Günlerdir manik bir durumda, uyuyamıyor veya düzgün bir şekilde yemek yiyemiyor.)
  4. The writer’s manic creativity led her to produce a masterpiece. (Yazarın manik yaratıcılığı, bir şaheser üretmesine neden oldu.)
  5. His manic behavior at the party made everyone uncomfortable. (Partideki manik davranışı herkesi rahatsız etti.)
  6. The manic pace of the stock market can be overwhelming for some investors. (Borsanın manik temposu, bazı yatırımcılar için ezici olabilir.)
  7. She’s been experiencing manic episodes since she was diagnosed with bipolar disorder. (Bipolar bozukluk teşhisi konulduğundan beri manik bölümler yaşıyor.)
  8. The manic enthusiasm of the fans was contagious. (Taraftarların manik coşkusu bulaşıcıydı.)
  9. The manic artist worked tirelessly for hours on end. (Sanatçı saatlerce manik bir şekilde çalıştı durdu.)
  10. His manic laughter was unsettling and made everyone around him uncomfortable. (Onun manik kahkahası rahatsız ediciydi ve etrafındaki herkesi rahatsız etti.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.