Mane İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Mane İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Mane Nedir?

Mane kelimesi, Türkçe’de “atın veya aslanın boynuzsuz bölgesindeki tüylü bölge” anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

  1. The lioness shook her mane and roared loudly. (Aslan dişisi, manesini sallayarak yüksek sesle kükredi.)
  2. I love to brush my horse’s mane and tail. (Atımın manesini ve kuyruğunu fırçalamaktan hoşlanırım.)
  3. She pulled her hair back into a sleek mane for the party. (Parti için saçını pürüzsüz bir şekilde toplayarak bir mane yaptı.)
  4. The mare’s mane was long and flowing in the wind. (Kısrak manesi rüzgarda uzun ve dalgalıydı.)
  5. The groom carefully braided the horse’s mane for the competition. (Damızlık atın manesini yarış için özenle ördü.)
  6. He felt proud as he stroked the lion’s golden mane. (Altın rengi maneyi okşarken gururlandı.)
  7. The little girl put a flower in her pony’s mane. (Küçük kız, ponisinin manesine bir çiçek koydu.)
  8. The circus lion’s mane was so big and fluffy. (Sirkin aslanının manesi o kadar büyük ve kabarık ki.)
  9. The cowboy hat matched perfectly with the horse’s dark mane. (Kovboy şapkası, atın koyu manesiyle mükemmel bir şekilde eşleşti.)
  10. The tawny mane of the wild stallion was breathtaking. (Vahşi aygırın kumlu manesi nefes kesiciydi.)
  11. She used hair gel to keep her thick mane in place. (Koyu manesini yerinde tutmak için saç jeli kullandı.)
  12. The lion cubs were playfully tugging on their father’s mane. (Aslan yavruları oyun oynayarak babalarının manesine çekiştirdiler.)
  13. The show jumper’s horse had a beautiful black mane. (Gösteri atının siyah manesi çok güzeldi.)
  14. The wind blew the horse’s mane into his rider’s face. (Rüzgar atın manesini binicisinin yüzüne savurdu.)
  15. The circus performer climbed up the ladder and jumped through the lion’s mane. (Sirkin göstericisi merdivenin üstüne çıktı ve aslanın manesinden atlayarak geçti.)
  16. She wore a mane-like wig to complete her lion costume. (Aslan kostümünü tamamlamak için maneye benzer bir peruk taktı.)
  17. The barber trimmed the man’s long mane of hair. (Berber adamın uzun saç manesini kesti.)
  18. The photographer captured the beauty of the horse’s mane in the sunset. (Fotoğrafçı, güneş batarken atın manesinin güzelliğini yakaladı.)
  19. The little boy was scared to pet the horse’s mane at first, but soon he was smiling. (Küçük çocuk önce atın man

esine dokunmaktan korktu, ama yakında gülümsüyordu.)
20. The lion’s mane is a symbol of strength and power in many cultures. (Aslanın manesi, birçok kültürde güç ve kudretin sembolüdür.)

Türkçe Karşılıklar:

  1. Aslan dişisi, manesini sallayarak yüksek sesle kükredi.
  2. Atımın manesini ve kuyruğunu fırçalamaktan hoşlanırım.
  3. Parti için saçını pürüzsüz bir şekilde toplayarak bir mane yaptı.
  4. Kısrak manesi rüzgarda uzun ve dalgalıydı.
  5. Damızlık atın manesini yarış için özenle ördü.
  6. Altın rengi maneyi okşarken gururlandı.
  7. Küçük kız, ponisinin manesine bir çiçek koydu.
  8. Sirkin aslanının manesi o kadar büyük ve kabarık ki.
  9. Kovboy şapkası, atın koyu manesiyle mükemmel bir şekilde eşleşti.
  10. Vahşi aygırın kumlu manesi nefes kesiciydi.
  11. Koyu manesini yerinde tutmak için saç jeli kullandı.
  12. Aslan yavruları oyun oynayarak babalarının manesine çekiştirdiler.
  13. Gösteri atının siyah manesi çok güzeldi.
  14. Rüzgar atın manesini binicisinin yüzüne savurdu.
  15. Sirkin göstericisi merdivenin üstüne çıktı ve aslanın manesinden atlayarak geçti.
  16. Aslan kostümünü tamamlamak için maneye benzer bir peruk taktı.
  17. Berber adamın uzun saç manesini kesti.
  18. Fotoğrafçı, güneş batarken atın manesinin güzelliğini yakaladı.
  19. Küçük çocuk önce atın manesine dokunmaktan korktu, ama yakında gülümsüyordu.
  20. Aslanın manesi, birçok kültürde güç ve kudretin sembolüdür.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.