Malingering İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Malingering İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Malingering Nedir?

Malingering, kişinin gerçek olmayan bir hastalık veya yaralanma durumu yaratması veya var olan bir durumu abartarak çıkar sağlamaya çalışmasıdır. Bu davranış, genellikle yasal veya finansal bir amaç için yapılır ve etik olmayan bir uygulamadır.

Örnek cümleler:

1. The insurance company hired an investigator to determine if the claimant was malingering. (Sigorta şirketi, tazminat talep eden kişinin malingering yapup yapmadığını belirlemek için bir araştırmacı tuttu.)
2. The judge was not convinced that the defendant was malingering and ordered a medical examination. (Hakim, sanığın malingering yaptığına ikna olmadı ve tıbbi bir muayene emretti.)
3. Malingering is a serious offense and can result in criminal charges. (Malingering ciddi bir suçtur ve ceza davalarına neden olabilir.)
4. The soldier was accused of malingering to avoid deployment. (Asker, görevden kaçmak için malingering yaptığı suçlamasıyla karşı karşıya kaldı.)
5. The doctor suspected that the patient was malingering in order to obtain pain medication. (Doktor, hasta’nın ağrı kesici almak için malingering yaptığını şüphelendi.)
6. The lawyer accused the witness of malingering to avoid testifying in court. (Avukat, tanığın mahkemede ifade vermekten kaçınmak için malingering yaptığını iddia etti.)
7. Malingering can lead to a loss of credibility and trust in personal and professional relationships. (Malingering, kişisel ve profesyonel ilişkilerde inanılırlık ve güven kaybına neden olabilir.)
8. The employee was caught malingering and was fired from his job. (Çalışan malingering yaparken yakalandı ve işten çıkarıldı.)
9. The athlete was accused of malingering to avoid competition. (Sporcu, yarışmadan kaçınmak için malingering yaptığı suçlamasıyla karşı karşıya kaldı.)
10. Malingering can be difficult to detect, but there are certain indicators that can be observed. (Malingering tespit etmek zor olabilir, ancak gözlemlenebilecek belirli göstergeler vardır.)
11. The prisoner was suspected of malingering to receive special treatment. (Mahkum, özel muamele almak için malingering yaptığı şüphesiyle karşı karşıya kaldı.)
12. Malingering is a form of deception that can have serious consequences. (Malingering, ciddi sonuçları olan bir aldatma şeklidir.)
13. The psychiatrist diagnosed the patient with malingering after determining that there was no physical cause for the reported symptoms. (Psikiyatrist, bildirilen semptomların fiziksel bir nedeninin olmadığını belirledikten sonra hastaya malingering teşhisi koydu.)
14. The student was caught malingering in order to avoid a test. (

Örnek cümleler (devam):

14. The student was caught malingering in order to avoid a test. (Öğrenci, bir sınavı kaçınmak için malingering yaptığı fark edildi.)
15. Malingering is not limited to physical ailments, but can also involve feigning mental illness. (Malingering, fiziksel hastalıklarla sınırlı değildir, zihinsel hastalık taklit etmek de içerebilir.)
16. The patient was suspected of malingering when their symptoms did not match their medical history. (Hasta’nın semptomları, tıbbi geçmişiyle uyumlu olmadığında malingering şüphesi doğdu.)
17. Malingering can have serious consequences for those who engage in it, including loss of employment and legal repercussions. (Malingering yapanlar için ciddi sonuçları olabilir, bunlar iş kaybı ve hukuki sonuçlar gibi olabilir.)
18. The veteran was suspected of malingering in order to receive disability benefits. (Eski asker, engelli yardımı almak için malingering yaptığı şüphesiyle karşı karşıya kaldı.)
19. Malingering can be difficult to prove, but a thorough investigation can often uncover evidence. (Malingering’i kanıtlamak zor olabilir, ancak detaylı bir araştırma genellikle kanıtları ortaya çıkarabilir.)
20. The lawyer argued that the plaintiff was malingering in order to receive a larger settlement. (Avukat, davacının daha büyük bir tazminat almak için malingering yaptığını iddia etti.)