Magna Carta’nın Demokrasi Tarihi Açısından Önemi

Günümüzde insanlar genellikle demokrasi ilkelerine göre yönetilen ülkelerde yaşamaktadırlar. Bizler de bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak etrafımıza baktığımızda bu şekilde yönetildiğimizi anlarız. Demokrasi, insanların temel hak ve özgürlüklerini koruyan ve onları geliştiren bir kavram olduğu için herkes için çok önemlidir. Bizler, belirli bir anayasaya bağlı olarak yaşarız ve haklarımızı bu anayasa korur. Ancak bu durum, eski zamanlarda ne yazık ki bu şekilde değildi. Hak ve özgürlükleri koruyan herhangi bir yasa ya da kurum yoktu.

Demokrasinin ilk örnekleri antik Yunan şehir devletlerinde görülmüş olsa da bu anlayış geliştirilememiştir ve dünyanın diğer bölgelerine yayılamamıştır. Eski zamanlarda insanlar monarşi sistemiyle yönetildikleri için kralın halkın üzerinde sonsuz bir hakkı oluyordu. Kral, ülke ile ilgili kararları sadece kendi iradesine göre alabiliyor, dilediğini yaşatıp dilediğini öldürme hakkına sahip olabiliyordu.

Magna Carta, bu anlayışın değiştirilmesi adına ilk adım olması açısından demokrasi tarihi için önemli bir anlaşmadır. Kral, halkıyla yaptığı anlaşma kapsamında kendi haklarını kısıtlamıştır ve kendisinin gücünün üzerinde bir anayasa gücünün olduğunu bu anlaşmayla kabul etmiştir. Buradan ortaya çıkan özgürlük ve eşitlik anlayışı zaman içerisinde geliştirilerek günümüzdeki demokrasi anlayışına gelinmiştir.

Bugün yaşadığımız demokrasinin temelleri, Magna Carta anlaşması ile atılmış olduğu için bu anlaşma bizler için ve demokrasi tarihi için önemli bir anlaşmadır. Bu anlaşma sayesinde anayasa kavramı dünyada ilk kez ortaya çıkmıştır ve hak, özgürlük, eşitlik gibi kavramlara önem verilmeye başlanmıştır.

Magna Carta’nın Demokrasi Tarihi Açısından Önemi Adlı Yazımızla İlgili Düşüncelerinizi Yorum Kısmından Yazabilirsiniz

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.