Lozan Antlaşmasına Göre Azınlıkların Hakları Nasıl Belirlenmiştir

lozan-antlasmasi-sonuclariLozan Barış Antlaşması’nda hakim olan düşünce “Eşitlik” fikri idi. Bu eşitlik düşüncesine göre hem vatandaşlar hem de egemen devletlerin ilişkiler eşit olmalıydı.

Lozan Barış Antlaşmasında diğer bir önemli konu ise “Azınlıklar” olmuştur ve eşitlik düşüncesi aynı zamanda azınlıklar içinde hakim olan bir düşünce olmaya başlamıştır ve bu antlaşmada azınlıklara da yerli halkı meydana getiren bireylerle eşit haklar verilmeye çalışılmıştır.

Lozan Barı Antlaşması 24 Temmuz 1923 senesinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile I. Dünya Savaşından mağlup olarak çıkan devlet arasında imzalanan bir varoluş belgesidir. Lozan Barış Antlaşmasının 3. kesiminde “Azınlıkların Korunması” başlıklı hususlar yer almıştır.

Lozan Barış Antlaşmasının tüm kısımlarında Türk Devleti olan Türkiye’de ikamet eden herkesin dil, din, ırk, soy, ait olduğu toplum ayrımı yapılmadan yaşamlarını ve özgürlüklerini korumalarına ve bu özgürlüklerini eksiksiz bir şekilde sağlamalarına yönelik maddeler yer almıştır.

Yine Lozan Barış Antlaşmasının 39. maddesinde Türk Devleti olan Türkiye’de yaşayan Müslüman olmayan azınlıkların Müslüman halkın faydalanmakta olduğu tüm vatandaşlık yani medeni haklardan ve siyasi haklardan faydalanacağı belirtilmiştir. Bununla birlikte Türk Devleti olan Türkiye’de yaşayan Müslüman olmayan azınlıklar arasında din ayrımı yapılmaması ve gerek Müslümanların gerekse azınlıkların kanun önünde eşit hak ve sorumluluklara sahip olduğunun üzerinde durulmuştur.

 

Kısacası bir nevi eşitlik antlaşması olan Lozan Barış Antlaşmasında Müslüman olmayan azınlık halk ile Müslüman halk arasındaki farklılıkları ve üstünlükleri ortadan kaldırmaya çalışmıştır.

Lozan Antlaşmasında Azınlıklara Verilen Haklar Hakkındaki Yorum ve Görüşlerinizi Yorum Alanından Hemen Bize Yazın. 

2 yorum

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.