Bu yazımızda karikatürcünün toplumla kurduğu iletişimle kişilerin birbiri ile iletişimi arasında nasıl bir fark vardır kısaca olarak bilgi aktaracağız.
Karikatür, bir sanattır. Bu sanata icra eden kişi mizah duyguları gelişmiş, ufuk çizgisi geniş, olaylara farklı açılardan bakabilme yeteneği olan karikatüristtir. Karikatüre etmek, bir olayı özümseyip bütün yönleriyle ele aldıktan sonra akılda kalan son halini yansıtmaktır.
Karikatüristin toplumla olan ilişkisinde bir konuda çalışması ve o konusu derin ve geniş ele almasından sonra ortaya koyduğu eser büyük önem taşır. Bu eser derinlik ve genişlik bakımından, bütün yönleriyle bir özü temsil eder.
Bir yazarı çizmek isteyen karikatürist bütün yazarları inceler. Gerekirse birkaç yazarın birkaç farklı kitabını okur. Bir kanıya varır, bunu hayatla dünyasında olgunlaştırır ve mizahla yoğurarak mecaz bir dille sunar.
Karikatüristin toplumla olan ilişki bu şekilde gelişir. Yazardan bahsediyorsa, aslında birkaç yazarın birleşiminden ortaya çıkan şeyden bahsediyordur. Bu nedenle gerçeklik ile hayal arasındaki ince iplikte yürümektedir.
Kişilerin birbiriyle olan ilişkisi ise daha gerçekçi, tek düze, sıradan ve yorumsuzdur. Ön kabuller ve ön yargılarla oluşabilir. Bu nedenle mizah duygusu barındırsa da karikatürize olma veya etme durumları gerçek hayatta sanatsal kaygı açısından mümkün değildir. Gerçek kişilerle gerçek ilişkiler kurmak, toplama fikirlerle sanat yapmak gibi değildir. Fakat ikisi de tecrübe ister.
Karikatürcünün Toplumla Kurduğu İletişimle Kişilerin Birbiri İle İletişimi Arasında Nasıl Bir Fark Vardır Hakkında Yorumlarınızı Aşağıdan Hemen Yazabilirsiniz.
Hemen Yorum Yaz