Kan Dolaşımı Nedir Hakkında Bilgi

Kan dolaşımı nedir, kan dolaşımı hakkında bilgi

Kan dolaşımı, besin maddeleri, solunum gazlan, metabolizma ürünleri ve hormonla­rın, kalpten vücuda pompalanan ve damar­ların içinde hereket eden kanla dokulara taşınmasıdır. İnsanda kan dolaşımı, kalpten çıkan oksijenlenmiş kanın bütün dokulara ulaşmasını ve karbondioksit yüklü kanın kalbe geri dönmesini sağlayan büyük dola­şım ile kirli kanı temizlenmek üzere akciğerlere gönderdikten sonra dokulara pom­palanmak üzere kalbe geri getiren küçük dolaşım olmak üzere ikiye ayrılır.

Sol karıncıktan aort yoluyla vücuda pom­palanan temiz kan, atardamarlar, arteriyoller ve kılcal damarlarla dokulara yayılır. İçerdiği oksijenin büyük bir bölümünü dokularda bırakıp metabolizma artıkları ve karbondioksiti yüklendikten sonra venüller ve toplarda­marlarla sağ kulakçığa döner. Buradan sağ karıncığa geçip akciğer atardamarıyla akciğer­lere taşınır. Kirli kan, akciğerlerdeki hava keseciklerinin duvarındaki kılcal damarlarda gerçekleşen gaz alışverişi sonucunda, içerdiği karbondioksiti havaya verir, oksijen alır. Akciğer toplardamarıyla kalbin sol kulakçığı­na geri dönüp vücuda pompalanmak üzere sol karıncığa geçer. Kan yalnız oksijen ve karbondioksit depo, kimyasal maddeler de taşır. Örneğin besin maddelerini emildikleri organdan metabolizma ya da depolanma organlarına, hormonları salgı bezlerinden hedef organlarına, metabolizma artıklanı dokulardan böbrek, akciğer ve karaciğer gibi organlara taşır. Bu sürecin tümü birbirinden bağımsız ama eş zamanlı olarak çalışan iki pompaya, sağ ve sol kalbe dayanır. Sağlıklı bir erişkinde kalp dakikada ortalama 72 kez kasılarak vücuda yaklaşık altı litre kan pom­palar. Büyük dolaşımda damarlardaki kan basma küçük dolaşımdakine oranla daha fazla olduğundan sol karıncığın yapması gere­ken işin miktan sağdakinin yaklaşık beş katıdır. Bu yüzden sol karıncığın duvarları kalınlaşmıştır, odacığın hacmi de öbür odacıklardan daha fazladır.

Kalbin yapısında çalışmasını sağlayan bir sinir bulunmadığı gibi kalp kasının (miyo- kart) ritmik kasılmasını sürdürecek bir dış etken de yoktur. Vücuttaki bütün hücreler­de zarın iki yanında elektrik potansiyeli vardır. Zarın iç yüzünde genellikle negatif, dış yüzünde de eşit miktarda pozitif iyon bulunur. Hücre zarının geçirgenliğini artı­ran herhangi bir etken iyonların zardan geçerek dinlenme potansiyeli olarak bilinen bu dengeyi bozmasına ve zar potansiyelinin kısa bir süre için değişmesine neden olur.

Aksiyon potansiyeli olarak bilinen bu hızlı değişimler iletinin kalp kasında yayılmasın­dan sorumludur. Özelleşmiş ve kendi kendi­ni uyarma yeteneğine sahip kas hücrelerinden oluşan ve sağ kulakçığın arka duvarında yer alan sinüs-kulakçık düğümü kendiliğin­den aksiyon potansiyeü yaratabilir. Bu uya­rı kulakçık duvarına yayılarak özel bir kas demeti (His demeti) aracılığıyla kulakçık- karıncık düğümüne taşınır. Sinüs-kulakçık düğümü dakikada yaklaşık 72 kez uyan vererek kalbin atım hızını belirler. Hücre dışı sıvılardaki potasyum, sodyum ve kalsi­yum iyonu yoğunluğu kalbin aksiyon potan­siyelini önemli ölçüde etkiler.

24 yorum

    • beyenmesen beyenme sonuçta işine yarayanlar var yaramadıysa kapı orada artık anlamışsındır öğrencilik bu kadar zor canım beyenmediysen yorum yapmayaydın ……anladınmı tatlım.

ali için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.