İntruder İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İntruder İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İntruder

İntruder, bir yerde izinsiz olarak bulunan veya bir sisteme veya ağa izinsiz giren kişiyi ifade eder.

Örnek cümleler:

1. The intruder broke into our house while we were sleeping. (İntruder uyurken evimize girdi.)
2. We need to install security cameras to prevent intruders from entering the building. (Binalara giriş yapan intruderleri önlemek için güvenlik kameraları kurmamız gerekiyor.)
3. The company’s computer system was hacked by an intruder last night. (Şirketin bilgisayar sistemi dün gece bir intruder tarafından hacklendi.)
4. The police are searching for an intruder who was caught on camera breaking into the store. (Polis, mağazaya giren kameralarda görüntülenen bir intruderı arıyor.)
5. The homeowner confronted the intruder and chased him out of the yard. (Ev sahibi intruder ile karşılaştı ve onu bahçeden kovaladı.)
6. The security guard caught an intruder trying to climb over the fence. (Güvenlik görevlisi, çitle aşmaya çalışan bir intruderı yakaladı.)
7. The bank was robbed by a group of intruders last night. (Banka dün gece bir grup intruder tarafından soyuldu.)
8. The company hired a cybersecurity expert to protect their systems from intruders. (Şirket, sistemlerini intruderlardan korumak için bir siber güvenlik uzmanı tuttu.)
9. The homeowner heard a noise and suspected that an intruder was in the house. (Ev sahibi bir ses duydu ve bir intruderın evde olduğundan şüphelendi.)
10. The intruder was caught and arrested by the police. (Intruder, polis tarafından yakalandı ve gözaltına alındı.)
11. The company’s servers were attacked by an intruder who stole sensitive data. (Şirketin sunucuları hassas verileri çalan bir intruder tarafından saldırıya uğradı.)
12. The security system alerted the homeowner of an intruder trying to enter the front door. (Güvenlik sistemi, ön kapıya girmeye çalışan bir intruderı ev sahibine bildirdi.)
13. The intruder threatened the store clerk with a knife and demanded money. (Intruder, mağaza kâtipine bıçakla tehdit ederek para istedi.)
14. The company’s IT department identified an intruder trying to gain access to their network. (Şirketin IT departmanı, ağlarına erişmeye çalışan bir intruderı tespit etti.)
15. The homeowner installed a security system after an intruder broke into their house. (Ev sahibi, evlerine bir intruder girdikten sonra bir güvenlik sist

emi kurdu.)
16. The security guard patrols the perimeter of the building to prevent intruders from entering. (Güvenlik görevlisi, intruderların binaya girmesini önlemek için binanın çevresinde devriye geziyor.)

17. The intruder was armed and dangerous, so the police approached with caution. (Intruder silahlı ve tehlikeliydi, bu nedenle polis dikkatli bir şekilde yaklaştı.)
18. The company’s network was shut down to prevent the intruder from accessing sensitive information. (Şirketin ağı hassas bilgilere erişimini önlemek için kapatıldı.)
19. The homeowner called the police when they saw an intruder trying to break into their car. (Ev sahibi arabalarına girmeye çalışan bir intruderı görünce polisi aradı.)
20. The security guard stopped the intruder at the entrance of the building and asked for identification. (Güvenlik görevlisi, binanın girişinde intruderı durdurdu ve kimlik sordu.)