İnto İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnto İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnto İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlamı: içine, içeriye, dahil olmak

  1. I walked into the store. (Mağazaya girdim.)
  2. He threw the ball into the basket. (Topu sepetin içine attı.)
  3. She poured milk into the cereal. (Mama kasesinin içine süt döktü.)
  4. The cat climbed into the tree. (Kedi ağaca tırmandı.)
  5. The car crashed into the wall. (Araba duvara çarptı.)
  6. She fell into a deep sleep. (O, derin bir uykuya daldı.)
  7. I am into sports. (Ben spor yapmaktan hoşlanırım.)
  8. He is into photography. (O, fotoğrafçılıkla ilgileniyor.)
  9. She got into trouble. (O, başı belada kaldı.)
  10. They talked into the night. (Onlar geceye kadar konuştular.)
  11. I looked into her eyes. (Onun gözlerine baktım.)
  12. He researched into the subject. (Konuyu araştırdı.)
  13. She jumped into the pool. (Havuza atladı.)
  14. The bird flew into the cage. (Kuş kafese uçtu.)
  15. I put my heart into this project. (Bu projeye kalbimi koydum.)
  16. He was invited into the exclusive club. (O, seçkin kulübe davet edildi.)
  17. She went into labor. (O, doğum sancıları çekmeye başladı.)
  18. They delved deep into the mystery. (Onlar gizemin derinliklerine indiler.)
  19. I’m really into this book. (Bu kitaba gerçekten ilgiliyim.)
  20. He’s not into socializing. (O, sosyalleşmekten hoşlanmıyor.)
  1. The team made it into the playoffs. (Takım playoff’lara kalmayı başardı.)
  2. She slipped into her favorite dress. (O, en sevdiği elbisesine büründü.)
  3. He dove into the ocean. (O, okyanusa daldı.)
  4. She looked into the mirror and saw her reflection. (Aynaya baktı ve yansımasını gördü.)
  5. The company expanded into new markets. (Şirket yeni pazarlara girdi.)
  6. He fell into a depression. (O, depresyona düştü.)
  7. She baked the cake into a perfect shape. (O, keki mükemmel bir şekle pişirdi.)
  8. The movie drew me into its storyline. (Film beni hikayesine çekti.)
  9. The train pulled into the station. (Tren istasyona geldi.)
  10. The conversation turned into an argument. (Konuşma tartışmaya dönüştü.)

Türkçe Karşılıkları:

  1. Mağazaya girdim.
  2. Topu sepetin içine attı.
  3. Mama kasesinin içine süt döktü.
  4. Kedi ağaca tırmandı.
  5. Araba duvara çarptı.
  6. O, derin bir uykuya daldı.
  7. Ben spor yapmaktan hoşlanırım.
  8. O, fotoğrafçılıkla ilgileniyor.
  9. O, başı belada kaldı.
  10. Onlar geceye kadar konuştular.
  11. Onun gözlerine baktım.
  12. Konuyu araştırdı.
  13. Havuza atladı.
  14. Kuş kafese uçtu.
  15. Bu projeye kalbimi koydum.
  16. O, seçkin kulübe davet edildi.
  17. O, doğum sancıları çekmeye başladı.
  18. Onlar gizemin derinliklerine indiler.
  19. Bu kitaba gerçekten ilgiliyim.
  20. O, sosyalleşmekten hoşlanmıyor.
  21. Takım playoff’lara kalmayı başardı.
  22. En sevdiği elbisesine büründü.
  23. O, okyanusa daldı.
  24. Aynaya baktı ve yansımasını gördü.
  25. Şirket yeni pazarlara girdi.
  26. O, depresyona düştü.
  27. O, keki mükemmel bir şekle pişirdi.
  28. Film beni hikayesine çekti.
  29. Tren istasyona geldi.
  30. Konuşma tartışmaya dönüştü.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.