İnto İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
İnto İle İlgili Cümleler
Türkçe Anlamı: içine, içeriye, dahil olmak
- I walked into the store. (Mağazaya girdim.)
- He threw the ball into the basket. (Topu sepetin içine attı.)
- She poured milk into the cereal. (Mama kasesinin içine süt döktü.)
- The cat climbed into the tree. (Kedi ağaca tırmandı.)
- The car crashed into the wall. (Araba duvara çarptı.)
- She fell into a deep sleep. (O, derin bir uykuya daldı.)
- I am into sports. (Ben spor yapmaktan hoşlanırım.)
- He is into photography. (O, fotoğrafçılıkla ilgileniyor.)
- She got into trouble. (O, başı belada kaldı.)
- They talked into the night. (Onlar geceye kadar konuştular.)
- I looked into her eyes. (Onun gözlerine baktım.)
- He researched into the subject. (Konuyu araştırdı.)
- She jumped into the pool. (Havuza atladı.)
- The bird flew into the cage. (Kuş kafese uçtu.)
- I put my heart into this project. (Bu projeye kalbimi koydum.)
- He was invited into the exclusive club. (O, seçkin kulübe davet edildi.)
- She went into labor. (O, doğum sancıları çekmeye başladı.)
- They delved deep into the mystery. (Onlar gizemin derinliklerine indiler.)
- I’m really into this book. (Bu kitaba gerçekten ilgiliyim.)
- He’s not into socializing. (O, sosyalleşmekten hoşlanmıyor.)
- The team made it into the playoffs. (Takım playoff’lara kalmayı başardı.)
- She slipped into her favorite dress. (O, en sevdiği elbisesine büründü.)
- He dove into the ocean. (O, okyanusa daldı.)
- She looked into the mirror and saw her reflection. (Aynaya baktı ve yansımasını gördü.)
- The company expanded into new markets. (Şirket yeni pazarlara girdi.)
- He fell into a depression. (O, depresyona düştü.)
- She baked the cake into a perfect shape. (O, keki mükemmel bir şekle pişirdi.)
- The movie drew me into its storyline. (Film beni hikayesine çekti.)
- The train pulled into the station. (Tren istasyona geldi.)
- The conversation turned into an argument. (Konuşma tartışmaya dönüştü.)
Türkçe Karşılıkları:
- Mağazaya girdim.
- Topu sepetin içine attı.
- Mama kasesinin içine süt döktü.
- Kedi ağaca tırmandı.
- Araba duvara çarptı.
- O, derin bir uykuya daldı.
- Ben spor yapmaktan hoşlanırım.
- O, fotoğrafçılıkla ilgileniyor.
- O, başı belada kaldı.
- Onlar geceye kadar konuştular.
- Onun gözlerine baktım.
- Konuyu araştırdı.
- Havuza atladı.
- Kuş kafese uçtu.
- Bu projeye kalbimi koydum.
- O, seçkin kulübe davet edildi.
- O, doğum sancıları çekmeye başladı.
- Onlar gizemin derinliklerine indiler.
- Bu kitaba gerçekten ilgiliyim.
- O, sosyalleşmekten hoşlanmıyor.
- Takım playoff’lara kalmayı başardı.
- En sevdiği elbisesine büründü.
- O, okyanusa daldı.
- Aynaya baktı ve yansımasını gördü.
- Şirket yeni pazarlara girdi.
- O, depresyona düştü.
- O, keki mükemmel bir şekle pişirdi.
- Film beni hikayesine çekti.
- Tren istasyona geldi.
- Konuşma tartışmaya dönüştü.
Hemen Yorum Yaz