İnterrogation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnterrogation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Interrogation Nedir?

Interrogation, bir kişi veya grubun, başka bir kişi veya grubu, bilgi elde etmek amacıyla sorgulama veya sorgulama yöntemidir.

Örnek Cümleler:

1. He was subjected to a lengthy interrogation by the police. (Polis tarafından uzun süren bir sorgulamaya maruz kaldı.)
2. The suspect refused to answer any questions during the interrogation. (Şüpheli, sorgulama sırasında herhangi bir soruya cevap vermeyi reddetti.)
3. The CIA uses various interrogation techniques to extract information from suspects. (CIA, şüphelilerden bilgi çıkarmak için çeşitli sorgulama teknikleri kullanır.)
4. The prisoner was interrogated for hours before finally confessing. (Mahkum, sonunda itiraf etmeden önce saatlerce sorgulandı.)
5. Interrogation can be a useful tool in solving crimes. (Sorgulama, suçları çözmede faydalı bir araç olabilir.)
6. The suspect was treated harshly during the interrogation, which raised concerns about human rights abuses. (Şüpheli, sorgulama sırasında sert bir şekilde muamele gördü, bu da insan hakları ihlalleriyle ilgili endişeleri artırdı.)
7. Interrogation is a common technique used by intelligence agencies around the world. (Sorgulama, dünya çapında istihbarat ajansları tarafından yaygın olarak kullanılan bir tekniktir.)
8. The interrogation lasted for several hours and was conducted in a small, windowless room. (Sorgulama, birkaç saat sürdü ve küçük, penceresiz bir odada yapıldı.)
9. Interrogation should always be conducted in a humane and ethical manner. (Sorgulama her zaman insanca ve etik bir şekilde yapılmalıdır.)
10. The police used a polygraph machine during the interrogation to determine if the suspect was lying. (Polis, şüphelinin yalan söyleyip söylemediğini belirlemek için sorgulama sırasında bir poligraf makinesi kullandı.)
11. Interrogation is a controversial practice that raises questions about civil liberties and human rights. (Sorgulama, sivil özgürlükler ve insan haklarıyla ilgili soruları gündeme getiren tartışmalı bir uygulamadır.)
12. The interrogator used aggressive tactics to try to intimidate the suspect. (Sorgulayıcı, şüpheliyi korkutmak için agresif taktikler kullandı.)
13. Interrogation is often portrayed in movies and TV shows as a dramatic and intense process. (Sorgulama, genellikle filmlerde ve TV programlarında dramatik ve yoğun bir süreç olarak gösterilir.)
14. The suspect was kept in a small, cramped room during the interrogation to make them uncomfortable. (Şüpheli, sorgulama sırasında rahats

ız etmek için küçük ve dar bir odada tutuldu.)
15. Interrogation is a skill that requires training and experience. (Sorgulama, eğitim ve deneyim gerektiren bir beceridir.)

16. The interrogator used leading questions to try to elicit a specific response from the suspect. (Sorgulayıcı, şüpheliden belirli bir cevap elde etmek için yönlendirici sorular kullandı.)
17. Interrogation can be a useful tool in gathering intelligence and preventing terrorism. (Sorgulama, istihbarat toplama ve terörizmin önlenmesinde faydalı bir araç olabilir.)
18. The suspect was offered a deal during the interrogation if they cooperated with the police. (Şüpheli, polisle işbirliği yaparsa sorgulama sırasında bir anlaşma teklif edildi.)
19. Interrogation should never involve torture or other forms of cruel and inhumane treatment. (Sorgulama asla işkence veya diğer zalim ve insanlık dışı muameleleri içermemelidir.)
20. The interrogator used rapport-building techniques to establish a connection with the suspect and gain their trust. (Sorgulayıcı, şüpheliyle bağlantı kurmak ve onların güvenini kazanmak için uyum kurma teknikleri kullandı.)