İnterrelatedness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnterrelatedness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnterrelatedness

İnterrelatedness kelimesi Türkçede “karşılıklı bağlantılılık, ilişkililik” anlamına gelir. Bu kelime cümle içinde genellikle insanlar, olaylar veya fikirler arasındaki ilişkiyi ifade etmek için kullanılır.

İşte örnek cümleler:

  1. The interrelatedness of all living things is a fundamental concept in ecology. (Tüm canlıların karşılıklı bağlantılılığı ekolojide temel bir kavramdır.)
  2. The interrelatedness of these two issues cannot be ignored. (Bu iki konunun ilişkililiği göz ardı edilemez.)
  3. The interrelatedness of the different parts of the body is complex and fascinating. (Vücudun farklı parçalarının birbirleriyle ilişkili olması karmaşık ve büyüleyicidir.)
  4. She discussed the interrelatedness of language and culture in her dissertation. (Doktora tezinde dil ve kültür arasındaki ilişkililiği tartıştı.)
  5. The interrelatedness of economic policies and social welfare is a topic of much debate. (Ekonomik politikalar ve sosyal refahın birbirleriyle ilişkisi üzerinde çok tartışılır.)
  6. The interrelatedness of the various elements in the story created a sense of unity. (Hikayedeki farklı unsurların birbirleriyle bağlantısı bütünlük hissi yarattı.)
  7. The interrelatedness of technology and society is a theme that runs throughout the book. (Teknoloji ve toplum arasındaki ilişkililik kitabın genel temasını oluşturuyor.)
  8. The interrelatedness of art and politics is explored in this exhibition. (Sanat ve politika arasındaki ilişkililik bu sergide inceleniyor.)
  9. The interrelatedness of nature and nurture in shaping human behavior is a complex topic. (İnsan davranışını şekillendirmede doğanın ve yetiştirilmenin ilişkisi karmaşık bir konudur.)
  10. The interrelatedness of historical events can be seen in the way they influenced each other. (Tarihi olayların birbirlerini nasıl etkilediği ilişkili oldukları şekilde görülebilir.)
  11. The interrelatedness of body and mind is a central theme in Eastern philosophy. (Vücut ve zihin arasındaki ilişkililik Doğu felsefesinde merkezi bir temadır.)
  12. The interrelatedness of religion and politics has been a contentious issue for centuries. (Din ve politika arasındaki ilişkili yüzyıllardır tartışmalı bir konudur.)
  13. The interrelatedness of language and thought is a topic that has fascinated philosophers for centuries. (Dil ve düşüncenin birbirleriyle ilişkililiği yüzyıllardır filozofları büyülemiştir.)
  14. The interrelatedness of different branches of science is important for understanding complex phenomena. (Bilimin farklı dallarının birbirleriyle ilişkisi karmaşık

olayların anlaşılması için önemlidir.)
15. The interrelatedness of the characters in the novel was crucial to the plot. (Romanın karakterlerinin birbirleriyle ilişkisi hikayenin kritik bir parçasıydı.)

  1. The interrelatedness of the different factors that contribute to climate change is a complex issue. (İklim değişikliğine katkıda bulunan farklı faktörlerin birbirleriyle ilişkisi karmaşık bir konudur.)
  2. The interrelatedness of different musical genres is evident in this concert. (Farklı müzik türlerinin birbirleriyle ilişkisi bu konserde açıkça görülüyor.)
  3. The interrelatedness of different aspects of human experience is explored in this work of art. (İnsan deneyiminin farklı yönlerinin birbirleriyle ilişkisi bu sanat eserinde inceleniyor.)
  4. The interrelatedness of different cultures is a rich source of inspiration for artists and writers. (Farklı kültürlerin birbirleriyle ilişkisi sanatçılar ve yazarlar için zengin bir ilham kaynağıdır.)
  5. The interrelatedness of the different systems in the body is critical for maintaining good health. (Vücuttaki farklı sistemlerin birbirleriyle ilişkisi iyi sağlık için kritik öneme sahiptir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.