İnternational İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
International
Türkçe anlamı: Uluslararası, dünya çapında olan veya dünya ile ilgili olan.
Örnek cümleler:
- International students come from all over the world to study at this university. (Uluslararası öğrenciler bu üniversitede dünyanın her yerinden gelirler.)
- The international conference on climate change will be held in Paris next year. (İklim değişikliği ile ilgili uluslararası konferans gelecek yıl Paris’te düzenlenecek.)
- The company has an international presence with offices in over 50 countries. (Şirket 50’den fazla ülkede ofisi ile uluslararası bir varlığa sahip.)
- The Olympic Games is the most prestigious international sporting event. (Olimpiyat Oyunları en saygın uluslararası spor etkinliğidir.)
- She speaks several international languages, including English, French, and Spanish. (İngilizce, Fransızca ve İspanyolca gibi birkaç uluslararası dil konuşur.)
- The international community condemned the use of chemical weapons in the conflict. (Uluslararası toplum, çatışmada kimyasal silah kullanımını kınadı.)
- The organization provides international aid to disaster-stricken areas around the world. (Organizasyon dünya genelinde felaketlerle sarsılmış bölgelere uluslararası yardım sağlar.)
- The company is looking to expand its international business in Asia. (Şirket, Asya’da uluslararası işini genişletmeyi planlıyor.)
- He has a passion for international politics and current affairs. (Uluslararası politika ve güncel olaylara tutkusu var.)
- The international airport is located outside the city center. (Uluslararası havaalanı şehir merkezinin dışında yer almaktadır.)
- The international trade agreement will benefit both countries. (Uluslararası ticaret anlaşması her iki ülkeye de fayda sağlayacak.)
- The United Nations is an international organization dedicated to promoting peace and cooperation among nations. (Birleşmiş Milletler, uluslararası barış ve işbirliğini teşvik etmeye adanmış bir organizasyondur.)
- The company’s international sales have been steadily increasing over the past few years. (Şirketin uluslararası satışları son birkaç yılda istikrarlı bir şekilde art
- The international space station orbits the earth every 90 minutes. (Uluslararası uzay istasyonu her 90 dakikada bir dünya yörüngesinde döner.)
- The international film festival showcases films from around the world. (Uluslararası film festivali dünya genelinden filmleri sergiler.)
- The company has an international reputation for quality and innovation. (Şirket kalite ve yenilik konusunda uluslararası bir üne sahiptir.)
- The international community has pledged to reduce carbon emissions to combat climate change. (Uluslararası topluluk iklim değişikliğiyle mücadele etmek için karbon salınımını azaltma sözü verdi.)
- The international organization works to protect human rights around the world. (Uluslararası organizasyon dünya genelinde insan haklarını korumak için çalışır.)
- The company’s international team includes employees from various countries and backgrounds. (Şirketin uluslararası ekibi farklı ülkelerden ve arka planlardan çalışanları içerir.)
- The international community is working together to find a solution to the refugee crisis. (Uluslararası topluluk mülteci krizine çözüm bulmak için birlikte çalışıyor.)
Hemen Yorum Yaz