İnternalize İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İnternalize İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Internalize

Internalize kelimesi Türkçe’de “içselleştirmek” anlamına gelir. Bir düşünceyi, bir davranışı veya bir değeri kendi içinde benimsemek, kabul etmek ve onu kendine mal etmek anlamında kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. It’s important to internalize the company’s values to be a successful employee. (Başarılı bir çalışan olmak için şirketin değerlerini içselleştirmek önemlidir.)
  2. He needs to internalize the fact that he made a mistake. (Hatasını içselleştirmesi gerekiyor.)
  3. She was able to internalize her fear of public speaking through practice. (Pratik yaparak konuşma korkusunu içselleştirebildi.)
  4. It takes time to internalize a new language. (Yeni bir dil öğrenmek için zaman gerekiyor.)
  5. You need to internalize the importance of teamwork in this project. (Bu projede takım çalışmasının önemini içselleştirmeniz gerekiyor.)
  6. She has internalized her parents’ values. (Ebeveynlerinin değerlerini içselleştirmiş.)
  7. It’s hard to internalize the idea of being a parent until you become one yourself. (Kendiniz ebeveyn olmadan ebeveyn olmanın fikrini içselleştirmek zordur.)
  8. He needs to internalize the company’s policies. (Şirketin politikalarını içselleştirmesi gerekiyor.)
  9. She has internalized the habit of exercising regularly. (Düzenli egzersiz yapma alışkanlığını içselleştirmiş.)
  10. Internalizing feedback is crucial for personal growth. (Geribildirimleri içselleştirmek kişisel gelişim için önemlidir.)
  11. It’s important to internalize the importance of punctuality. (Dakikliğin önemini içselleştirmek önemlidir.)
  12. He hasn’t internalized the concept of responsibility yet. (Sorumluluk kavramını henüz içselleştirmemiş.)
  13. She has internalized the importance of saving money. (Para biriktirmenin önemini içselleştirmiş.)
  14. It’s important to internalize the lesson learned from a mistake. (Bir hatadan çıkarılan dersi içselleştirmek önemlidir.)
  15. She was able to internalize the company’s mission statement. (Şirketin misyon açıklamasını içselleştirebildi.)
  16. He needs to internalize the fact that he needs to study more. (Daha çok çalışması gerektiği gerçeğini içselleştirmesi gerekiyor.)
  17. It’s important to internalize the idea of diversity and inclusivity in the workplace. (İş yerinde çe

şitlilik ve kapsayıcılık fikrini içselleştirmek önemlidir.)
18. Learning to forgive and let go is a process of internalization. (Bağışlamayı ve bırakmayı öğrenmek bir içselleştirme sürecidir.)

  1. He was able to internalize the importance of self-care. (Kendine bakımın önemini içselleştirebildi.)
  2. Internalizing cultural norms is a natural process when living in a foreign country. (Yabancı bir ülkede yaşarken kültürel normları içselleştirmek doğal bir süreçtir.)

Bu örnek cümlelerde, “internalize” kelimesi Türkçe anlamıyla birlikte kullanılmış ve kalın mavi renkte yazılmıştır. Cümleler, kelimenin kullanım alanlarına örnekler içermektedir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.