İn Point Of Fact İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İn Point Of Fact İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Point of fact: Türkçe Anlamı ve Açıklaması

Point of fact, gerçeğin veya doğruluğun bir noktasını belirtmek için kullanılan bir ifadedir. Bu ifade, tartışma veya konuşmada belirli bir konunun kesin bir gerçekle ilişkilendirilmesi gerektiğinde kullanılabilir.

Örnek Cümleler:

1. In point of fact, the project was completed before the deadline. (Gerçek şu ki, proje zamanından önce tamamlandı.)
2. Point of fact, the new regulations have yet to be implemented. (Gerçek şu ki, yeni yönetmelikler henüz uygulanmadı.)
3. In point of fact, she was the one who suggested the idea in the first place. (Gerçek şu ki, o fikri ilk öneren odur.)
4. Point of fact, I have never been to Europe before. (Gerçek şu ki, daha önce Avrupa’ya hiç gitmedim.)
5. In point of fact, the study was funded by the government. (Gerçek şu ki, araştırma hükümet tarafından finanse edildi.)
6. Point of fact, he is the most qualified candidate for the job. (Gerçek şu ki, iş için en uygun aday o.)
7. In point of fact, the company has been losing money for the past year. (Gerçek şu ki, şirket geçtiğimiz yıl para kaybediyor.)
8. Point of fact, the evidence supports the theory. (Gerçek şu ki, kanıtlar teoriyi destekliyor.)
9. In point of fact, the concert was sold out in less than an hour. (Gerçek şu ki, konser bir saatten kısa bir sürede tükendi.)
10. Point of fact, she has never missed a day of work. (Gerçek şu ki, hiçbir gün işe gitmemiş değil.)
11. In point of fact, the product is not as effective as advertised. (Gerçek şu ki, ürün reklamda belirtildiği kadar etkili değil.)
12. Point of fact, the company has a strict policy on employee behavior. (Gerçek şu ki, şirketin çalışan davranışları konusunda sıkı bir politikası var.)
13. In point of fact, the team won the championship last year. (Gerçek şu ki, takım geçen yıl şampiyonluğu kazandı.)
14. Point of fact, the restaurant has a five-star rating. (Gerçek şu ki, restoran beş yıldızlı bir derecelendirmeye sahip.)
15. In point of fact, the company has been in business for over 50 years. (Gerçek şu ki, şirket 50 yılı aşkın bir süredir faaliyet gösteriyor.)

16. Point of fact, the defendant has a history of violent behavior. (Gerçek şu ki, sanık şiddetli davranışlar sergileme geçmişine sahip.)
17. In point of fact, the new software is much faster than the previous version. (Gerçek şu ki, yeni yazılım önceki sürümden çok daha hızlı.)
18. Point of fact, the company has a strong commitment to sustainability. (Gerçek şu ki, şirket sürdürülebilirliğe güçlü bir bağlılık gösteriyor.)
19. In point of fact, the report was based on extensive research. (Gerçek şu ki, rapor geniş çaplı araştırmalara dayanıyordu.)
20. Point of fact, the accident was caused by a malfunction in the machinery. (Gerçek şu ki, kaza makinedeki bir arıza nedeniyle meydana geldi.)