İn Full View İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İn Full View İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Full view Nedir?

Full view, tam görüntü anlamına gelir. Bir nesnenin veya manzaranın tamamının, en geniş açıdan ve detaylı bir şekilde görülebildiği durum olarak tanımlanabilir.

Örnek Cümleler:

  1. I love standing on top of this hill and taking in the full view of the city. (Bu tepenin üstünde durup şehrin tamamını görebilmek beni mutlu ediyor.)
  2. The drone camera captured a stunning full view of the coastline. (Drone kamerası sahil şeridinin muhteşem tamamını kaydetti.)
  3. You can switch to full view mode on your phone to get a better look at the picture. (Resmi daha iyi görmek için telefonunuzda tam görüntü moduna geçebilirsiniz.)
  4. The art gallery provides a full view of the artist’s works throughout his career. (Sanat galerisi, sanatçının kariyeri boyunca yaptığı eserlerin tamamını gösteriyor.)
  5. The balcony offers a full view of the garden below. (Balkon altındaki bahçenin tamamını gösteriyor.)
  6. The telescope allowed us to have a full view of the night sky. (Teleskop gece gökyüzünün tamamını görmemizi sağladı.)
  7. The video conferencing software has a full view mode for better collaboration. (Video konferans yazılımı daha iyi işbirliği için tam görüntü moduna sahiptir.)
  8. The panoramic window gave a full view of the mountains in the distance. (Panoramik pencere uzakta dağların tamamını gösterdi.)
  9. The museum exhibit provides a full view of ancient Egyptian civilization. (Müze sergisi antik Mısır medeniyetinin tamamını gösteriyor.)
  10. The architect designed the house to have a full view of the lake. (Mimar evin gölün tamamını göstermesi için tasarladı.)
  11. The drone’s camera captured a full view of the waterfall from above. (Dronun kamerası yukarıdan şelalenin tamamını kaydetti.)
  12. The movie theater has a screen that provides a full view of the action. (Sinema ekranı olayların tamamını gösteren bir ekran sağlar.)
  13. The cruise ship’s deck offers a full view of the ocean. (Kruvaziyer gemisi güvertesi okyanusun tamamını gösterir.)
  14. The museum’s observatory provides a full view of the stars at night. (Müzenin gözlemevi geceleri yıldızların tamamını gösterir.)
  15. The hotel’s rooftop bar has a full view of the city skyline. (Otelin çatı katı barı şehir manzarasının tamamını gösterir.)
  16. The virtual tour of the city gives you a full view of the landmarks. (Şehrin sanal turu, anıtların tamamını gösterir.)
  17. The bird’s eye view of the park provided a full view of the layout. (Parkın kuş bakışı görüntüsü, düzenin tamamını gösterdi.)
  1. The hiking trail offers a full view of the valley below. (Yürüyüş patikası alttaki vadinin tamamını gösterir.)
  2. The concert venue has a stage that gives a full view of the performers. (Konser mekanı sahne, sanatçıların tamamını gösterir.)
  3. The drone’s camera captured a full view of the castle ruins from above. (Dronun kamerası yukarıdan kale kalıntılarının tamamını kaydetti.)

(Türkçe çevirileri parantez içinde verilmiştir.)

Not: Bu cümlelerin her biri, “full view” kelimesinin farklı bir anlamını veya kullanımını içerir ve bu nedenle birbirinden farklıdır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.