İn Effect İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İn Effect İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Effect kelimesi

Effect kelimesi, “etki” anlamına gelir. Bir olayın, durumun ya da davranışın başka bir şey üzerindeki sonuçlarını ifade eder.

Örnek cümleler:

1. The medication had a strong effect on his headache. (İlaç baş ağrısında güçlü bir etki gösterdi.)
2. The new law will have a significant effect on the economy. (Yeni yasa ekonomi üzerinde önemli bir etkiye sahip olacak.)
3. The earthquake had a devastating effect on the city. (Deprem şehirde yıkıcı bir etki yarattı.)
4. The company’s decision had a negative effect on their reputation. (Şirketin kararı itibarları üzerinde olumsuz bir etki yarattı.)
5. The advertisement had a positive effect on sales. (Reklam satışlar üzerinde olumlu bir etki yarattı.)
6. The music had a calming effect on the baby. (Müzik bebeğin sakinleşmesinde etkili oldu.)
7. The weather had an effect on the turnout for the event. (Hava durumu etkinliğe katılımı etkiledi.)
8. The teacher’s praise had a motivating effect on the students. (Öğretmenin övgüsü öğrencilerde motivasyon yarattı.)
9. The new technology had a transformative effect on the industry. (Yeni teknoloji sektör üzerinde dönüştürücü bir etki yarattı.)
10. The pollution had a detrimental effect on the environment. (Kirlilik çevre üzerinde zararlı bir etkiye sahipti.)
11. The documentary had an educational effect on the audience. (Belgesel izleyicilerde eğitici bir etki yarattı.)
12. The speech had an inspiring effect on the crowd. (Konuşma kalabalık üzerinde ilham verici bir etki yarattı.)
13. The training had a positive effect on employee performance. (Eğitim çalışan performansında olumlu bir etki yarattı.)
14. The lack of sleep had a negative effect on his ability to concentrate. (Uyku eksikliği konsantrasyon yeteneği üzerinde olumsuz bir etki yarattı.)
15. The change in management had a positive effect on company culture. (Yönetimdeki değişiklik şirket kültürü üzerinde olumlu bir etkiye sahip oldu.)
16. The colors of the room had a psychological effect on the guests. (Odanın renkleri konuklar üzerinde psikolojik bir etki yarattı.)
17. The charity had a humanitarian effect on the lives of many people. (Hayırseverlik birçok insanın hayatında insani bir etkiye sahipti.)
18. The exercise had a beneficial effect on her health. (Egzersiz sağlığı üzerinde faydalı bir etkiye sahipti.)
19. The book had a profound effect on her understanding of the world. (Kitap dünya anlayışı üzerinde derin bir etki yarattı.)
20. The product had a positive effect on customer satisfaction. (Ürün müşter

ileri memnuniyeti üzerinde olumlu bir etki yarattı.)

Bu örnek cümlelerde “effect” kelimesinin farklı kullanımları ve anlamları vurgulanmaktadır.