İmpurity İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İmpurity İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Impurity (Saflıksızlık)

Impurity, bir madde veya materyalde saflık derecesinin düşük olması durumunu ifade eder. Bu terim kimya, fizik ve malzeme bilimi gibi birçok alanda kullanılır.

Örnek cümleler:

  1. The impurities in the water caused it to taste strange. (Suyun içindeki safsızlıklar onun garip bir tat almasına neden oldu.)
  2. The chemist had to purify the sample to remove all impurities. (Kimyager, tüm safsızlıkları çıkarmak için örnekleri arıtmak zorunda kaldı.)
  3. Impurities in the metal can weaken its strength. (Metaldaki safsızlıklar, onun dayanıklılığını zayıflatabilir.)
  4. The company had to recall the product due to impurities found in the ingredients. (Şirket, içeriklerde bulunan safsızlıklar nedeniyle ürünü geri çağırmak zorunda kaldı.)
  5. The impurity level in the air was too high, so we had to wear masks. (Hava safsızlık seviyesi çok yüksekti, bu yüzden maske takmak zorunda kaldık.)
  6. The impurities in the soil affected the growth of the plants. (Topraktaki safsızlıklar, bitkilerin büyümesini etkiledi.)
  7. The diamond’s impurities gave it a unique color. (Elmasın safsızlıkları, ona benzersiz bir renk verdi.)
  8. Impurities in the medication can cause unwanted side effects. (İlaçtaki safsızlıklar istenmeyen yan etkilere neden olabilir.)
  9. The impurities in the oil caused damage to the engine. (Yağdaki safsızlıklar, motora zarar verdi.)
  10. The company had to pay a fine for releasing impurities into the river. (Şirket, nehirde safsızlık salmak için para cezası ödemek zorunda kaldı.)
  11. The impurities in the gold made it less valuable. (Altındaki safsızlıklar, onu daha az değerli yaptı.)
  12. The purity of the alcohol was affected by impurities in the distillation process. (Alkollün saflığı, damıtma sürecindeki safsızlıklardan etkilendi.)
  13. The impurities in the plastic caused it to break easily. (Plastikteki safsızlıklar, onun kolayca kırılmasına neden oldu.)
  14. Impurities in the food can lead to health problems. (Gıdalardaki safsızlıklar sağlık sorunlarına neden olabilir.)
  15. The impurities in the fabric caused it to shrink in the wash. (Kumaştaki safsızlıklar, onun yıkamada küçülmesine neden oldu.)
  16. The impurities in the glass caused it to have a cloudy appearance. (Camdaki safsızlıklar, onun bulutlu bir görünüm almasına neden oldu.)
  17. Impurities in the air can cause respiratory

problems. (Havadaki safsızlıklar solunum problemlerine neden olabilir.)
18. The impurities in the paint caused it to chip easily. (Boyanın içindeki safsızlıklar, onun kolayca çatlamasına neden oldu.)

  1. Impurities in the water can harm aquatic life. (Sudaki safsızlıklar su canlılarına zarar verebilir.)
  2. The impurities in the metal made it unsuitable for certain applications. (Metaldaki safsızlıklar, belirli uygulamalar için uygun olmadı.)

(Dikkat: HTML etiketleri yalnızca yazıda vurgulamak için kullanılmıştır ve gerçek cümlelerde kullanılmamalıdır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.