İmprove İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Improve
Improve kelimesi Türkçe’de “geliştirmek, iyileştirmek” anlamına gelir.
- I want to improve my English skills before I go to the USA. (Amerika’ya gitmeden önce İngilizce becerilerimi geliştirmek istiyorum.)
- He needs to improve his grades in order to get into college. (Üniversiteye girmek için notlarını iyileştirmesi gerekiyor.)
- The company is constantly trying to improve its products. (Şirket sürekli ürünlerini iyileştirmeye çalışıyor.)
- She wants to improve her cooking skills by taking a cooking class. (Yemek yapma becerilerini geliştirmek için yemek pişirme dersi almaya istiyor.)
- The team is working hard to improve their chances of winning the championship. (Takım, şampiyonluğu kazanma şanslarını artırmak için sıkı çalışıyor.)
- The government is implementing new policies to improve the economy. (Hükümet, ekonomiyi iyileştirmek için yeni politikalar uyguluyor.)
- She’s been practicing every day to improve her piano playing. (Piyano çalma becerilerini geliştirmek için her gün çalışıyor.)
- The doctor suggested a treatment plan to improve the patient’s health. (Doktor, hastanın sağlığını iyileştirmek için bir tedavi planı önerdi.)
- The teacher gave feedback to the students to help them improve their writing. (Öğretmen, öğrencilerin yazı yazma becerilerini geliştirmelerine yardımcı olmak için geri bildirim verdi.)
- The city is working to improve public transportation for its residents. (Kent, sakinleri için toplu taşımayı iyileştirmek için çalışıyor.)
- He’s been reading books on time management to improve his productivity. (Üretkenliğini artırmak için zaman yönetimi üzerine kitaplar okuyor.)
- The athlete is training hard to improve her performance in the upcoming competition. (Sporcu, yaklaşan yarışmada performansını artırmak için sıkı çalışıyor.)
- The company hired a consultant to help improve their marketing strategy. (Şirket, pazarlama stratejisini iyileştirmeye yardımcı olmak için bir danışman kiraladı.)
- The school is implementing new programs to improve student engagement. (Okul, öğrenci katılımını artırmak için yeni programlar uyguluyor.)
- He’s been taking public speaking lessons to improve his communication skills. (İletişim becerilerini geliştirmek için konuşma dersleri almaya başladı.)
- The hotel is renovating its rooms to improve customer satisfaction. (Otel, müşteri memnuniyetini artırmak için odalarını yeniliyor.)
- The coach is working with the players to improve their teamwork skills. (Antrenör, oyuncuların takım çalışması becerilerini geliştirmeleri için çalışıyor.)
- She’s been taking yoga classes to improve her flexibility
- The city council is considering proposals to improve the safety of the streets. (Şehir konseyi, sokakların güvenliğini artırmak için önerileri değerlendiriyor.)
- The company is investing in new technology to improve efficiency in its operations. (Şirket, işlemlerinde verimliliği artırmak için yeni teknolojilere yatırım yapıyor.)
Hemen Yorum Yaz