İmprove İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İmprove İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Improve

Improve kelimesi Türkçe’de “geliştirmek, iyileştirmek” anlamına gelir.

  1. I want to improve my English skills before I go to the USA. (Amerika’ya gitmeden önce İngilizce becerilerimi geliştirmek istiyorum.)
  2. He needs to improve his grades in order to get into college. (Üniversiteye girmek için notlarını iyileştirmesi gerekiyor.)
  3. The company is constantly trying to improve its products. (Şirket sürekli ürünlerini iyileştirmeye çalışıyor.)
  4. She wants to improve her cooking skills by taking a cooking class. (Yemek yapma becerilerini geliştirmek için yemek pişirme dersi almaya istiyor.)
  5. The team is working hard to improve their chances of winning the championship. (Takım, şampiyonluğu kazanma şanslarını artırmak için sıkı çalışıyor.)
  6. The government is implementing new policies to improve the economy. (Hükümet, ekonomiyi iyileştirmek için yeni politikalar uyguluyor.)
  7. She’s been practicing every day to improve her piano playing. (Piyano çalma becerilerini geliştirmek için her gün çalışıyor.)
  8. The doctor suggested a treatment plan to improve the patient’s health. (Doktor, hastanın sağlığını iyileştirmek için bir tedavi planı önerdi.)
  9. The teacher gave feedback to the students to help them improve their writing. (Öğretmen, öğrencilerin yazı yazma becerilerini geliştirmelerine yardımcı olmak için geri bildirim verdi.)
  10. The city is working to improve public transportation for its residents. (Kent, sakinleri için toplu taşımayı iyileştirmek için çalışıyor.)
  11. He’s been reading books on time management to improve his productivity. (Üretkenliğini artırmak için zaman yönetimi üzerine kitaplar okuyor.)
  12. The athlete is training hard to improve her performance in the upcoming competition. (Sporcu, yaklaşan yarışmada performansını artırmak için sıkı çalışıyor.)
  13. The company hired a consultant to help improve their marketing strategy. (Şirket, pazarlama stratejisini iyileştirmeye yardımcı olmak için bir danışman kiraladı.)
  14. The school is implementing new programs to improve student engagement. (Okul, öğrenci katılımını artırmak için yeni programlar uyguluyor.)
  15. He’s been taking public speaking lessons to improve his communication skills. (İletişim becerilerini geliştirmek için konuşma dersleri almaya başladı.)
  16. The hotel is renovating its rooms to improve customer satisfaction. (Otel, müşteri memnuniyetini artırmak için odalarını yeniliyor.)
  17. The coach is working with the players to improve their teamwork skills. (Antrenör, oyuncuların takım çalışması becerilerini geliştirmeleri için çalışıyor.)
  18. She’s been taking yoga classes to improve her flexibility
  1. The city council is considering proposals to improve the safety of the streets. (Şehir konseyi, sokakların güvenliğini artırmak için önerileri değerlendiriyor.)
  2. The company is investing in new technology to improve efficiency in its operations. (Şirket, işlemlerinde verimliliği artırmak için yeni teknolojilere yatırım yapıyor.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.