İmproperly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İmproperly İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İmproperly (Yanlış bir şekilde)

İmproperly, bir şeyin doğru olmayan veya uygun olmayan bir şekilde yapılması anlamına gelir. İşte örnek cümleler:

  1. She was fired for improperly handling customer complaints. (Müşteri şikayetlerini yanlış bir şekilde ele aldığı için kovuldu.)
  2. The machine broke down because it was improperly maintained. (Makine düzgün bir şekilde bakılmadığı için bozuldu.)
  3. He was arrested for improperly disposing of hazardous waste. (Tehlikeli atıkları yanlış bir şekilde bertaraf ettiği için tutuklandı.)
  4. The food was improperly stored, so it spoiled quickly. (Yiyecekler yanlış bir şekilde saklandığından, hızlıca bozuldu.)
  5. The building collapsed because it was improperly constructed. (Bina yanlış bir şekilde inşa edildiği için çöktü.)
  6. The teacher was reprimanded for improperly grading papers. (Öğretmen kağıtları yanlış bir şekilde değerlendirdiği için azarlandı.)
  7. The contract was deemed invalid because it was improperly signed. (Sözleşme yanlış bir şekilde imzalandığı için geçersiz sayıldı.)
  8. The medication was improperly labeled, causing confusion among patients. (İlaç yanlış bir şekilde etiketlendiği için hastalar arasında karışıklık yarattı.)
  9. The suspect was released due to improperly collected evidence. (Şüpheli, yanlış bir şekilde toplanan kanıtlar nedeniyle serbest bırakıldı.)
  10. The company was fined for improperly disposing of hazardous chemicals. (Şirket, tehlikeli kimyasalları yanlış bir şekilde bertaraf ettiği için para cezasına çarptırıldı.)
  11. The project was delayed because it was improperly planned. (Proje yanlış bir şekilde planlandığından gecikti.)
  12. The athlete was disqualified for improperly using performance-enhancing drugs. (Sporcu, performans artırıcı ilaçları yanlış bir şekilde kullandığı için diskalifiye edildi.)
  13. The website was shut down for improperly sharing personal information. (Web sitesi, kişisel bilgileri yanlış bir şekilde paylaştığı için kapatıldı.)
  14. The musician was criticized for improperly using someone else’s lyrics. (Müzisyen, başkasının şarkı sözlerini yanlış bir şekilde kullandığı için eleştirildi.)
  15. The car was recalled because it was improperly designed and posed a safety hazard. (Araba yanlış bir şekilde tasarlandığı için ve güvenlik tehdidi oluşturduğu için geri çağrıldı.)
  16. The painting was damaged because it was improperly stored in a humid environment. (Tablo, nemli bir ortamda yanlış bir şekilde saklandığı için hasar gördü.)
  17. The student was given a low grade for improperly citing sources in their paper. (Öğrenci, makalesinde kaynakları yanlış bir şekilde belirtti
  1. The employee was reprimanded for improperly using company equipment for personal use. (Çalışan, kişisel kullanım için şirket ekipmanını yanlış bir şekilde kullandığı için azarlandı.)
  2. The experiment yielded inaccurate results because it was improperly conducted. (Deney yanlış bir şekilde yürütüldüğü için doğru olmayan sonuçlar verdi.)
  3. The dress was returned because it was improperly sized and did not fit the customer. (Elbise, yanlış bir şekilde boyutlandırıldığından müşteriye uymadığı için geri gönderildi.)

NOT: Cümlelerin İngilizce kısımları mavi ve kalın olarak yazılmıştır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.