İmprint İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İmprint İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

İmprint Nedir?


İmprint kelimesi İngilizce’de “iz bırakmak” veya “baskı yapmak” anlamına gelir. Bu kelime, farklı bağlamlarda kullanılabilir.

Örnek Cümleler:


1. She was so upset that the image of the accident imprinted on her mind.
(Kazanın görüntüsü zihnine kazındığı için o kadar üzgündü.)
2. The company logo is imprinted on all their products.
(Şirket logosu tüm ürünlerine baskı yapılmıştır.)
3. The baby bird imprinted on the first person it saw after hatching.
(Yavru kuş, yumurtadan çıktıktan sonra gördüğü ilk kişiye bağlandı.)
4. The artist imprinted his unique style on the painting.
(Sanatçı, resme kendi özgün tarzını yansıttı.)
5. The book left a lasting imprint on my memory.
(Kitap, hafızamda kalıcı bir iz bıraktı.)
6. The trauma of the accident imprinted itself on her personality.
(Kazanın travması, kişiliğine iz bıraktı.)
7. The car tire left an imprint on the muddy road.
(Araba lastiği, çamurlu yolda iz bıraktı.)
8. The suspect’s fingerprints were imprinted on the murder weapon.
(Şüphelinin parmak izleri, cinayet silahına işlenmişti.)
9. The company wanted to imprint their brand in the minds of the consumers.
(Şirket, tüketicilerin zihninde markasını yerleştirmek istedi.)
10. The dog’s paw prints were imprinted in the snow.
(Köpeğin pati izleri, karda iz bıraktı.)
11. The story of her childhood imprinted on her writing style.
(Çocukluk hikayesi, yazım tarzına yansıdı.)
12. The teacher tried to imprint the importance of studying on the students.
(Öğretmen, öğrencilere çalışmanın önemini aşılamaya çalıştı.)
13. The artist’s signature was imprinted on the bottom corner of the painting.
(Sanatçının imzası, resmin alt köşesine işlenmişti.)
14. The trauma of the war imprinted on the soldier’s mind.
(Savaşın travması, askerin zihnine kazındı.)
15. The sun’s rays imprinted a pattern on her skin.
(Güneşin ışınları, onun cildinde bir desen oluşturdu.)
16. The company imprinted their slogan on all their advertisements.
(Şirket, sloganını tüm reklamlarına işledi.)
17. The smell of the ocean imprinted on her clothes after a day at the beach.
(Denizin kokusu, plajda geçirdiği bir günün ardından kıyafetlerine sinmişti.)
18.

  1. The music of her youth imprinted on her taste in music for the rest of her life.
    (Gençliğinde dinlediği müzik, hayatının geri kalanında müzik zevkine yansıdı.)
  2. The company imprinted their values on their employees through training and workshops.
    (Şirket, çalışanlarına eğitim ve atölye çalışmaları yoluyla değerlerini aşıladı.)
  3. The texture of the paper imprinted on the ink, giving the print a unique look.
    (Kağıdın dokusu, mürekkebe işlenerek baskıya özgün bir görünüm kazandırdı.)

Türkçe Karşılıkları:

1. zihne kazınmak
2. baskı yapmak
3. bağlanmak
4. tarzını yansıtmak
5. kalıcı iz bırakmak
6. kişilikte iz bırakmak
7. iz bırakmak
8. işlenmek
9. yerleştirmek
10. iz bırakmak
11. yansıtmak
12. aşılamak
13. işlemek
14. zihinde kazınmak
15. desen oluşturmak
16. işlemek
17. sinmek
18. yansıtmak
19. aşılamak
20. kazınmak

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.